MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/04/2016 tarih ve 2015/275-2016/257 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı dava dışı şirketin ....’nda bulunan inşaat alanında taşeron olarak davalı şirket tarafından yapılan dış cephe konstrüksiyonlarının boyama işlemi sırasında püskürtme boya kullanılması sebebiyle 14.11.2012 tarihinde inşaat sahası çevresinde bulunan birçok araçta hasar meydana geldiğini, bu kapsamında 19.12.2012 tarihinde 12.610,00 TL ile 29.03.2013 tarihinde 7.350,00 TL ödeme yapıldığını, olayın davalının kusuru ile gerçekleştiğini, rücu için icra takibi başlatılmış olmasına rağmen davalı tarafından itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, 19.960,00 TL"nin 7.300,00 TL"sinin ödeme tarihi olan 02.04.2013, 12.610,00 TL"sinin 19.12.2012 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile sigorta ettiren dava dışı şirket arasında, 30.09.2010-30.12.2010 tarihleri arasında geçerli poliçenin düzenlendiği, poliçe ile ilgili 22.03.2013 tarihinde düzenlenen 22.03-30.05.2013 tarihleri arasında geçerli zeyilname ile sigorta konusu ve bedelleri başlığı altında üçüncü şahıs teminatları olarak şahıs başı bedeni olarak 100.000.USD, kaza başı bedeni olarak 500.000.USD teminat verildiği, ancak maddi zararlar için teminat ve limit belirtilmediği, ekspertiz raporu ile 01.10.2012 hasar tarihinde 86 farklı araç için davalı şirketin sigortalı inşaatta boyama işi yaptığı sırada boya sıçraması nedeniyle zarar oluştuğu tespit edilerek her araç için 150,00 TL olmak üzere 12.610,00 TL"nin sigorta ettiren şirkete ödendiği, 14.11.2012 hasar tarihinde de 49 adet araç için aynı şekilde tarihsiz tutanaklar nedeniyle sigorta ettiren şirkete 02.04.2013 tarihinde 7.350,00 TL ödendiği, sigorta ettirenin zarar nedeniyle sözleşme ilişkisi bulunan davalıdan talep hakkının varlığı kabul edilse de, hasarın gerçekleştiği 01.10.2012 ile 14.11.2012 tarihleri itibariyle üçüncü kişi maddi zararlarını temin eden sigorta poliçesinin bulunmadığı, poliçede bulunmamasına rağmen üçüncü kişilerin maddi zararı için üçüncü kişiye değil de, sigorta ettiren şirkete yapılan ödeme nedeniyle davacı sigortacının davalıya rücu koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.