16. Hukuk Dairesi 2019/1500 E. , 2019/7838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 28.11.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 936 (eski 147) ada 190 parsel sayılı taşınmaz, yol fazlası niteliğiyle önce 871,00 metrekare yüzölçümlü olarak davalı ... (Büyükşehir) Belediyesi adına 1952 yılında tespit ve aynı yıl tescil edilmiş, bilahare yüzölçümü 776,17 metrekare olarak (kamulaştırmasız elatma nedeniyle görülen dava sonucunda) düzeltilmiştir. Davacı ... vekili 05.09.2014 tarihli dava dilekçesi ile, komşu 936 (eski 147) ada 53 parsel sayılı taşınmaz öncesinde mezarlık vasfı ile davalı adına tespit ve tescil edilmişsede, 5737 sayılı Kanun"un Geçici 11. maddesi uyarınca idari yoldan davacı vakıf adına tescil edildiğini ve çekişmeli taşınmazın da vakıf adına tescil edilen 936 (eski 147) ada 53 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu öne sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı vakıf adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitinden önceki nedene dayanılarak açılmıştır. Mahkemece işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, tespitin kesinleştiği 1952 yılı ile davanın açıldığı 05.09.2014 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır. Hak düşürücü süreler kanunla düzenlenir ve hakimin hak düşürücü süreler konusunda takdir hakkı yoktur. Aksine, hakim hak düşürücü sürenin geçip geçmediğini her somut olayda re"sen nazara almak zorundadır. Diğer yandan, Vakıflar Kanunu"na 651 sayılı KHK"nın 17. maddesiyle eklenen Geçici 11. madde ile, cemaat vakıflarının 1936 yılı beyannamesinde kayıtlı olup kamu kurumları adına tescilli olan mezarlıkları ile çeşmelerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içinde müracaat edilmesi halinde, Meclisin olumlu kararından sonra ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescil edileceği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere Vakıflar Kanunu"na eklenen geçici 11. madde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süreye ve aynı Kanun"un geçici 4. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen bir yıllık ek süreye istisna getirir nitelikte olmayıp, idari bir düzenleme niteliğindedir. Bu düzenlenme uyarınca, çekişmeli taşınmazın bitişiğinde bulunan komşu 936 (eski 147) ada 53 parsel sayılı taşınmazın, anılan kanun uyarınca idari yoldan 2012 tarihinde davacı vakıf adına tescil edilmesi nedeniyle bu taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddia edilen çekişmeli 936 (eski 147) ada 190 parsel sayılı taşınmaz yönüyle gerçekleşmiş bulunan hak düşürücü sürenin göz ardı edilmesi hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca; kadastro tespitinin kesinleştiği 1952 tarihinden dava dilekçesinin verildiği 05.09.2014 tarihine kadar 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre geçmiş olduğundan, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması ve karar tarihine göre yürürlükte bulunan AAÜT"nin 7/2. maddesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, nispi vekalet ücreti verilmesi isabetsiz ise de, bu husus yargılamanın yeniden yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün gerekçesinin belirtildiği şekilde düzeltilmesine ve hükmün fıkrasınan 3 paragrafında geçen "5.850 TL vekalet ücreti" ibaresinin çıkartılarak yerine “1800,00 TL maktu vekalet ücreti” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.