11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2906 Karar No: 2018/3186 Karar Tarihi: 09.04.2018
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2906 Esas 2018/3186 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Çelik Metal İnş. Elek. Makine Paz. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olarak Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan mahkum olmuştur. Sanığın arkadaşı tarafından kendisine iş aratıldığını söylemesi üzerine, bir takım belgeler imzalattıklarını ve sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan davada suçlanmaktadır. Sanık suçlamaları kabul etmediği için, herhangi bir fatura aslı ya da suretine rastlanmamıştır. Mahkeme, Dosyada belirtilen takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulması ve incelenmesi gerektiği kararı vermiştir. Ayrıca, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Suç tarihinin belirlenmesi ve zamanaşımı süreleri açısından değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın temyiz itirazları kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 227. maddesi 3. fıkrası, 230. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/2906 E. , 2018/3186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında ... Çelik Metal İnş. Elek. Makine Paz. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olarak 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın arkadaşı ..."a iş aradığını söylemesi üzerine, bu şahsın kendisini ...isimli birisiyle tanıştırdığını, birlikte ...Noterliğine giderek kendisine bir takım belgeler imzalattıklarını, ... ilçesinde bulunan bir iş yerinde 4 ay sekreter olarak çalıştığını, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında İstanbul"a hiç gitmediğini, bu olayla ilgili olarak Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunduğunu beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, dosya içerisinde belirtilen takvim yıllarında düzenlenmiş herhangi bir fatura aslı ya da suretine rastlanılmaması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanık tarafından düzenlenen 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi ile sahte faturanın düzenlendiği tarihin suç tarihi olduğu gözetilerek suç tarihlerinin belirlenip zamanaşımı süreleri açısından değerlendirilmesi, sanığın savunmasında belirttiği suç duyurusunun akıbeti araştırılarak, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması,... ve...isimli kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesiyle, sanığın savunması doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, faturaların sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediği ve sanığın fiilen şirket yetkilisi olup olmadığının da tespiti bakımından, faturaları kullanan şirket yetkililerinin tanık olarak beyanlarına başvurularak, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve suça konu faturaları kimden, hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulması, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.