Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16705 Esas 2017/2000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16705
Karar No: 2017/2000
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16705 Esas 2017/2000 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalının önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle ilgili duruşmada verilen karar Yargıtay'a gönderilmiştir. Ancak davacı vekili, temyiz sürecinde davasından feragat etmiştir. Mahkeme feragatin davacının vazgeçme talebi olduğunu belirtmiş ve kararın bozulması gerektiğine karar vermiştir. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı vurgulanmış ve feragatin kati bir hükme sahip olduğu açıklanmıştır. 6100 sayılı HMK'nun feragatin kabulün şekli başlıklı 309. maddesine göre feragat ve kabul dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır ve kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Maddede ayrıca, kısmen feragat veya kabul durumlarında, dilekçede veya tutanakta feragat veya kabul edilen kısmın açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları da feragatın tek yönlü irade beyanı ile geçerlilik kazandığını vurgulamaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2015/16705 E.  ,  2017/2000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu 06.03.2017 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
    Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.