2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10498 Karar No: 2019/19563 Karar Tarihi: 17.12.2019
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/10498 Esas 2019/19563 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dosyada yer alan mahkeme kararına göre, sanık hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Mala zarar verme suçuna ilişkin temyiz istemi, adli para cezasının doğrudan hükmolunması nedeniyle reddedilirken, diğer suçlara ilişkin temyiz itirazları ise reddedilerek hüküm onanmıştır. Ancak, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçuna ilişkin hükümde yanlış karar verildiği ve gerekli düzeltmelerin yapılmaması nedeniyle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddelerine ilişkin olarak, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptali hakkındaki kararı ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gibi hükümler de dikkate alınmıştır.
2. Ceza Dairesi 2019/10498 E. , 2019/19563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçları bakımından uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. 1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; İş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken, hüküm fıkrasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesi yerine, aynı Kanun"un 116/1. maddesi olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; a- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken sanığın doğrudan TCK"nın 116/2-4. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüte neden olacak şekilde önce TCK"nın 116/1. maddesi ile 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ardından da aynı Kanun"un 116/4. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi, b- Sanığın suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkasının olmadığı, iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zararın bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6 fıkrasının (b) bendinde yer alan ölçütün değerlendirilmek suretiyle sanığın tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılarak tayin edilen cezanın ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden, sanığın “katılanın suç nedeniyle uğramış olduğu zararı gidermediği” şeklindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.