3. Hukuk Dairesi 2020/2139 E. , 2021/2918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2008 yılı Şubat ayında Kuruma 3.584.299,14 TL tutarında sağlık hizmeti fatura ettiğini, 1552 adet faturanın örnekleme yöntemi ile incelenmesi neticesinde %12,3617 oranında 443.079,27 TL kesinti yapıldığını, kesintinin hukuka aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 443.079,27 TL"lik haksız kesintinin, kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 206.115,39 TL alacağın 03/11/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının sunduğu sağlık hizmetlerine ilişkin 2008 Yılı Şubat ayında kuruma sunduğu faturaların örnekleme yöntemiyle yapılan incelemesi neticesinde uygulanan 443.079,27 TL kesintinin, kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili istemine ilişkin olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacının 206.115,39 TL alacağının bulunduğu belirlenmiş ise de, dava dilekçesiyle kesinti tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece kabul edilen miktarın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki davalı Kurumun haksız işlemi olan kısmi ödeme, yani kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düştüğü açık olduğuna göre kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru olmayıp, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinden “03/11/2016 dava tarihinden” kelimelerinin çıkartılarak yerine “kesinti tarihinden” ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.