20. Hukuk Dairesi 2017/3625 E. , 2018/5023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili ... 17. Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçesi ile müvekkili ... Site Yöneticiliğinin, site yönetim hizmeti verdiği ... Evlerinde, davalının maliki bulunduğu ... adet taşınmaza ait aidat alacağının tahsili amacıyla ... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/17853 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu bayan ederek; davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % ...sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporunda yapılan hesaplama neticesinde davalı-borçlunun toplam 10.783,84.-TL ödemesi gerektiği, borcun likit olduğu gerekçesiyle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi uyarınca davacının davasının kabulüne, davalı Zeyece Gayrimenkul Yatırım ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki ... 9. İcra Müdürlüğü"nün 2014/17853 E. sayılı dosyasındaki davalı-borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, aynı Kanunun ilgili ahkamı uyarınca asıl alacağın %...si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
...- İncelenen dosya kapsamına göre; bir davada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi için dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmiş olması gerekmektedir. Bu kuralın yanı sıra; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 3. fıkrası; "Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır." hükmünü amir olup, kat irtifakı kurulu ana taşınmazda kat mülkiyeti hukukunun uygulanabilmesi için, bu iki şartın aynı anda oluşması ve ana taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş olması gerekmektedir. Buna göre ana taşınmazın, davanın açıldığı tarihlerde Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığının, tamamlanıp tamamlanmadığının, tamamlanmadı ise tamamlanma yüzdesinin, hali hazırdaki inşai eksikliklerinin konusunda ehil ve yeterli bilirkişiler de refakate alınmak suretiyle mahallinde keşif yapılarak, tanık dinlenerek ve emniyet müdürlüğü, belediye başkanlığı, muhtarlık ve diğer ilgili kurumlardan sorulmak sureti ile açıklığa kavuşturulması, oluşacak sonuca göre öncelikle görev konusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta araştırma yapılmaksızın davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin, dayanağını oluşturan düzenleme; işletme projesi ise işletme projesinin davalıya tebliğ edildiği tarih, kat malikleri kurulu kararı ise bu kurula davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. Öncelikle aidat borcunun doğduğu dönemlere ilişkin alınan kat malikleri kurulu kararlarına ait belgeler (toplantı tutanakları, hazirun cetveli, gündem, vs.) dosyaya celbedilerek, bu kararların iptal edilip edilmediği, davalıya tebliğ edilip edilmediği tespit edilerek, tebliğ tarihinden itibaren gecikme tazminatı uygulanabilecek olup, tebliğ tarihinden öncesi için gecikme faizi işletilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde, "hüküm" fıkrasının (...) nolu bendinde, "davalı-borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, aynı Kanunun ilgili ahkamı uyarınca asıl alacağın %...si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," şeklindeki ibare ile, 297. maddesi hükmüne aykırı ve infazda tereddüt uyandıracak şekilde, takibe hangi tutar üzerinden devam edileceği ve buna göre icra inkar tazminatının hangi tutara isabet ettiği belirtilmeksizin, "takibin devamına" şeklinde infazda tereddüt yaratabilecek tarzdaki ifadelerle hüküm kurulması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle ayrı bir bozma nedenidir.
...- Bilirkişi raporundaki hesaba ve takip talebindeki hesaba göre, aidat ve işlemiş faiz toplamına yeniden %5 faiz işletilmiş olup bu durum faize faiz yasağı kapsamındadır. İşlemiş gecikme faizine yeniden gecikme faizi hesaplayan rapora itibarla karar verilmesi ve yine davaya konu asıl alacak ve işlemiş yasal faiz toplamı üzerinden (faize faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde) takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilerek infazda duraksamaya neden olacak şekilde hüküm kurulması da yukarıda anılan 297. maddesi hükmüne aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın eksik ve yetersiz inceleme ile yukarıda yazılı şekilde şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine .../06/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.