19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17932 Karar No: 2016/8497 Karar Tarihi: 09.05.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17932 Esas 2016/8497 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı müvekkil, davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak müvekkilinin taşınmazı üzerine ipotek ve aracı üzerine rehin konulduğunu, taksitleri zamanında ödeyemediğini ve bankanın müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, davalının yapmış olduğu tahsilatın müvekkilinin borcundan düşmediğini ileri sürerek, müvekkilinin ipotekli takibe konu edilen borç yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davacıya ticari kredi kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise davacının bankaya olan bakiye anapara borcu 68.978,39 TL iken davacının rehinli aracının satış bedeli olan 77.150,75 TL'yi davalı bankaya ödediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının ipotekli icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının şartları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar vermiştir. Mahkeme kararı ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesine dayandığından, işin esasına
19. Hukuk Dairesi 2015/17932 E. , 2016/8497 K. "İçtihat Metni"
YA R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/02/2015 NUMARASI : 2013/799-2015/177 DAVACI : .... DAVALI : ....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak müvekkilinin taşınmazı üzerine ipotek ve aracı üzerine rehin konulduğunu, müvekkilinin taksitleri zamanında ödeyemediğini ve davalı bankanın müvekkili hakkında 19.400,00 TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, bu arada davalının yapmış olduğu tahsilatı müvekkilinin borcundan düşmediğini ileri sürerek, müvekkilinin ipotekli takibe konu edilen 19.400,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davacıya ticari kredi kullandırıldığını, davacı iddiasının haksız olduğunu, davacının halen borçlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının bankaya olan bakiye anapara borcu 68.978,39 TL iken davacının rehinli aracının satış bedeli olan 77.150,75 TL"nin davalı bankaya ödendiği, dolayısıyla davacının kredi borcunun davadan önce sona ermiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının ipotekli icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının şartları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı banka tarafından kullandırılan krediye ilişkin borcun teminatı olarak tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya dayanak teşkil eden kredi sözleşmesinin ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesi olduğu, dolayısıyla davaya bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğu anlaşılmaktadır. mahkemece kamu düzenine ilişkin olan görev hususu dikkate alınmaksızın, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.