Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK.nun 443/4.maddesi gereğince gayrımankule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrımenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrımenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur. Yani bu ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir.(Prof Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku, 3 cilt, sf:2212) Somut olayda takip konusu Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 12.12.2006 tarih ve 2004/770 esas - 2006/654 karar sayılı ilamının incelenmesinde; davaya konu 17 nolu bağımsız bölümün daha önce Denizli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1998/606 esas sayılı dosyasında verilen kararla alacaklı şirket adına tesciline karar verildiği, borçlunun bu taşınmaza yaptığı müdahalenin menine ve ecrimisile ilişkin alacaklının taleplerinin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. O halde şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken ilamın taşınmazın aynı ile ilgili bulunduğu, kesinleşmeden icra takibine konulamayacağından bahisle kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.