10. Ceza Dairesi 2020/21855 E. , 2021/2625 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ERZURUM Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ithal etme
Hüküm : Sanıkların mahkûmiyetlerine dair Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23.06.2020 tarih, 2019/314 esas ve 2020/84 karar sayılı ilamına yönelik istinaf istemlerinin esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen hüküm sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçesinde belirttikleri hususların hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ithal etme suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin ESASTAN REDDİNE, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre, sanıklar hakkındaki salıverilme isteğinin reddine; 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 24.02.2021 tarihinde Üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
07.03.2018 tarihli Arama ve Olay Tespit Tutanağına göre, aynı gün saat 17:00 sularında Gürbulak Gümrük Müdürlüğü personelince yolcu salonu bagaj x-ray noktasında yapılan rutin kontrolde, Türkiye’ye girmek için gelen ve pasaport kontrol işlemlerini yapan İran uyruklu erkek bir şahıstan şüphelenilmesi üzerine, şahıstan ayakkabısını çıkartması istenmiş, ayakkabılarında yapılan kontrolde taban kısmına gizlenmiş vaziyette siyah bantla sarılmış şekilde uyuşturucu olduğu değerlendirilen kristalize şeffaf madde bulunmuş, şahsın kendisiyle yapılan mülakatta, İran’da tanımadığı bir şahsın ayakkabıyı Türkiye’ye geçirmesini istediğini ve bu iş karşılığında kendisine bir miktar para verdiğini, bu şahsın da yolcular arasında olabileceğini söylemesi üzerine yolcu salonunda yapılan kontrollerde ayakkabılarının tabanlarına gizlenmiş vaziyette banda sarılı kristalize madde bulunduran beş şahsın daha bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu eşya ile birlikte idari binaya getirilen şahısların İran uyruklu ... olduğu tespit edilmiş, yapılan ön incelemede, şahıslardan ele geçirilen 28 paket içerisinde ve 4934 gram ağırlığındaki maddenin uyuşturucu madde (metanfetamin) olduğunun değerlendirilmesi üzerine Cumhuriyet savcısına bilgi verilmiş ve şahıslar gözaltına alınmıştır.
Yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 20.12.2019 tarihli iddianame ile şüphelilerin üzerlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri ayakkabı tabanına gizleyerek İran ülkesinden Türkiye’ye sokmaya çalıştıkları iddiasıyla, haklarında uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçundan dolayı kamu davası açılmış; yapılan yargılama neticesinde Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2020 tarih ve E:2019/314-K:2020/84 sayılı kararıyla, sanıkların uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçundan dolayı TCK’nın 188/1 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına hükmolunmuş; Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 25.09.2020 tarih ve E:2020/1147-K:2020/1207 sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Olay tutanağı ve dosyada mevcut fotoğraf ve diğer belgeler incelendiğinde, sanıkların x-ray noktasındaki gümrük işlemleri sırasında şüphe üzerine görevlilerce üstlerinin aranması sonucunda ayakkabılarının tabanlarında gizlenmiş uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, görevlilerin müdahalesi nedeniyle sanıkların gümrükten geçiş yapamadıkları ve üzerlerindeki uyuşturucu maddeleri gümrükten geçiremedikleri, dolayısıyla sanıkların işlediği uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçunun tamamlanmadığı ve teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmaktadır.
Esasen iddianamede, sanıkların üzerlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi İran ülkesinden Türkiye’ye sokmaya çalışırken yakalandıklarının belirtilmesi ve Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında da suçun işleniş şekli hususunda aynı ifadenin kullanılması (sf. 13), suçun teşebbüs aşamasında kaldığını teyit etmektedir.
Öte yandan, doktrinde ithal, “uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin maddeten, Türkiye’nin siyasi sınırlarının her hangi bir yerinden sokulması” (Erman/Özek’ten aktaran: Birsen Elmas, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları, Adalet Yayınevi, Ankara 2020, s. 63) olarak tanımlanmakla birlikte, gümrük (sınır) kapılarının bulunduğu yerlerde uyuşturucu maddenin Türkiye’ye sokulabilmesi için gümrük kontrol noktasından herhangi bir şekilde geçirilmesi gereklidir. Gümrük kontrolünün amaçlarından biri kaçak veya yasak eşyanın ülkeye girişinin önlenmesi olup, gümrük işlemleri sırasında uyuşturucu veya uyarıcı maddenin polis ya da gümrük görevlisi gibi yetkililer tarafından yakalanması halinde, maddenin ülkeye sokulmasına engel olunduğundan, ithal suçunun tamamlandığından söz edilemez. Zira uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme, esas itibariyle maddenin ülkeye sokulduktan sonra satılması, satışa arz edilmesi ya da başkalarına verilmesi gibi kullanmak amacı dışındaki eylemlerin icrasına yönelik olarak işlenen bir suç olup, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin gümrük işlemleri sırasında yakalanması halinde, elverişli hareketlerle doğrudan doğruya ithal suçunun icrasına başlayan failin elinde olmayan nedenlerle, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülkeye sokulmasına engel olunarak ithal suçunun tamamlanması ve aynı zamanda maddenin ülke içinde satışı, satışa arz edilmesi ve başkalarına verilmesi gibi tasarruflarda bulunulması önlenmektedir.
Yukarıda açıklanan görüş doktrinde de bir kısım yazarlar tarafından benimsenmektedir. Örneğin İltaş, “Gümrük kapısı olan yerler bakımından suça konu olan ve saklanan/bildirilmeyen maddenin gümrük işlemleri sırasında yetkililer tarafından yakalanması halinde failin tamamlanmış ithal suçundan dolayı değil de ithal suçuna teşebbüsten dolayı cezalandırılması gerektiği” görüşündedir (Yiğit İltaş, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu, Adalet Yayınevi, Ankara, 2020, s. 192). Savaş/Mollamahmutoğlu’na göre de, “İthal suçu: maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yabancı ülkeden yurda gümrükte saklanarak veya beyan edilmiyerek sokulması ile tamamlanır. Fail gümrükte işlemler sırasında yakalanmış ise suç tamamlanmamıştır. Eylem … teşebbüs derecesinde kalmıştır.” (Vural Savaş-Sadık Mollamahmutoğlu, Türk Ceza Kanununun Yorumu, 3. Cilt, Seçkin Yayınevi, Ankara 1999, s. 3609-3610).
Somut olayda, İran’dan Türkiye’ye giriş yapmakta olan sanıkların ayakkabılarında gizleyerek taşıdıkları uyuşturucu maddeler gümrük işlemleri sırasında görevliler tarafından yapılan aramada ele geçirilmiştir. Sanıkların gümrük kontrolü öncesinde uyuşturucu maddeleri satma, satışa arz etme veya başkasına verme gibi tasarruflarda bulunduklarına dair bir tespit de yapılmamıştır. Dolayısıyla, görevlilerce sanıkların uyuşturucu maddeleri gümrükten geçirmelerine ve ülkeye sokmalarına engel olunduğundan, sanıklar elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icrasına başladıkları uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçunu, ellerinde olmayan nedenlerle tamamlayamamışlar ve işledikleri suç teşebbüs aşamasında kalmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; sanıkların işledikleri uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçu teşebbüs aşamasında kaldığından, sanıklar hakkında TCK’nın 188/1. maddesi uyarınca tayin edilen cezalardan TCK’nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, sanıkların eylemleri tamamlanmış suç olarak kabul edilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu kanaatini taşıdığımdan, sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 25.09.2020 tarih ve E:2020/1147-K:2020/1207 sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi yerine, temyiz istemlerinin esastan reddine ilişkin sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyorum.
24.02.2021