Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/9061 Esas 2019/5037 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9061
Karar No: 2019/5037
Karar Tarihi: 15.04.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/9061 Esas 2019/5037 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/9061 E.  ,  2019/5037 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 62, 50/1-a, 50/4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Dosya kapsamı itibariyle, katılanların uğradıkları zararın giderildiğine ilişkin beyan ya da belge bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemenin sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmamasına yönelik takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın yerleşim yeri içinde, bölünmüş, tek yönlü, asfalt kaplama yolda seyir halindeyken karşı yönden gelen trafiğe girmesi ile katılan ..."ın idaresindeki araçla çarpışması neticesinde katılan ..."ın ve araçta yolcu olarak bulunan katılan ..."in nitelikli yaralanmasına asli kusurlu olarak sebebiyet verdiğinin kabul edildiği olayda; iddianamede sanığın eylemi ile birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğinin belirtildiği ve TCK"nın 89/1-4 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemenin sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurarken gerekçesinde sanığın eylemi ile birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini kabul ettiği, ancak gerekçe ve hüküm kısmında sanığın takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına karar verildiğini belirtildiği ve TCK"nın 89/4 maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 6 ay hapis cezası olması karşısında; mahkemenin sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurarken temel cezanın tayininde hangi maddenin uygulandığı hususunda çelişkiye sebep olması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 50/2. maddesinin ""suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez"" şeklindeki hükmüne ve 5237 sayılı TCK"nın 89/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen, sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.