9. Hukuk Dairesi 2014/27421 E. , 2016/1963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının çoğu zaman haftada 7 gün çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının hafta tatillerini kullandığını, hafta tatili alacağı olmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya ait işyerinde 17/10/2007-04/10/2012 tarihleri arasında girdi çıktı yaptırılarak aralıksız çalıştığı, 02-03-04/10/2012 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı gerekçesiyle iş aktinin 4857 sayılı Yasa"nın 25/2-g maddesi gereğince 04/10/2012 tarihinde feshedildiğinin davalı tarafça iddia edildiği, davacı tarafından ise iş aktinin 26/09/2012 tarihinde feshedildiğinin iddia edildiği, taleple bağlı kalınarak iş akdinin 26/09/2012 tarihinde feshedildiğinin kabulü gerektiği, iş aktinin davacı tarafından maaşlarının ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile haklı nedenle feshedildiği, bundan sonra devamsızlık nedeniyle iş aktinin feshedilmesinin bir sonuç doğurmayacağı, kıdem tazminatına hak kazanacağı, 2011 yılı Ağustos ayı dışında diğer aylarda dosyada bulunan maaş bordrolarında fazla mesai tahakkuklarının bulunduğu, tanık beyanlarından da bankaya yatırılan ücret içinde fazla mesainin bulunduğunun anlaşıldığı, bordroların imzalı olduğu, yine banka kayıtlarıyla bordroların uyumlu olduğu, Yargıtay uygulaması gereğince yazılı belge niteliğinde olan ücret bordrolarının aksinin davacı tarafından ancak eş değer yazılı belgelerle ispatlanabileceği, böyle bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle bilirkişi tarafından tanık beyanlarına göre davacının Ağustos 2011 tarihinde haftanın 3 günü 08:00-22.00, üç günü 08.00-23:00 saatleri arasında çalıştığı, 2 saat ara dinlenmesi verildiği ve aylık 120 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek ve yasal haftalık 45 saatlik çalışma süresi dikkate alınarak fazla çalışma alacak miktarının hesaplandığı, ücret bordrolarında hafta tatili tahakkuklarının bulunmadığı, davacının ayda 1 hafta tatilinde çalıştığının kabulü gerektiği, buna göre bilirkişi raporunda alacak miktarının hesaplandığı, yine bilirkişi tarafından ücret bordrolarında diğer kazanç 2 sütununda tahakkuk bulunan ayların genel tatile ilişkin olduğu kabul edilerek bu aylar hesaplamada dışlanarak dini bayramlarda üç gün çalışmadığı, arife günleri çalıştığı, dolayısıyla Ramazan Bayramı"nda yarım, Kurban Bayramı"nda 1,5 gün çalıştığı, diğer bayram ve resmi tatillerin tamamında çalıştığı kabul edilerek genel tatil alacak miktarının hesaplandığı, bu hesaplamalarda yıllık izinde bulunduğu günlerin hesaplama dışı bırakıldığı, hesaplanan fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili alacak miktarlarından bir kişinin yılın tamamında bu şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, izinli, raporlu, mazeretli olup çalışamayacağı günler nedeniyle %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, Yargıtay uygulaması gereğince hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği, davacının çalıştığı süre boyunca 56 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, ancak dosyada bulunan imzalı yıllık izin formlarından 58 gün yıllık izin kullandığının anlaşıldığı, bu durumda yıllık izinlerini kullandığı için bu talebin reddi gerektiği gerekçesi ile yıllık izin haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hafta tatili çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen hafta tatili çalışması alacağının ödendiği varsayılır.
Hafta tatili çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, hafta tatili çalışmasının yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de hafta tatili çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içeriğine göre, her 3 davacı tanığının beyanları, davacının hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise ne sıklıkla çalıştığı konusunda birbirleri ile çelişkilidir. Davalı tanıklarının beyanları ile de hafta tatili çalışması ispatlanamamaktadır. Dosyada hafta tatili çalışmasını ispata yarar başkaca delil de bulunmamaktadır.
Bu durumda, hafta tatil çalışması ücretine yönelik talebin kanıtlanmaması nedeni ile reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3-Hükmedilen genel tatil ücreti alacağının net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/01/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.