Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13457
Karar No: 2018/11861
Karar Tarihi: 05.07.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13457 Esas 2018/11861 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, mirasbırakanın davalıya satış vaadi sözleşmesi ile ifraz edilmiş taşınmazın bölümlerinin paylaştırılması sırasında 1.231,86 m2'lik bölümün yola bırakılması kaydıyla mirasbırakanın mülkiyetinde kalmış olmasına rağmen, davalının bu bölümünün tapusunu almış olması nedeniyle tapunun iptali ve adlarına tescilini talep etmektir. Mahkeme, satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, çekişme konusu bölümün davalı adına tescil edilmesinin karşılıklı rıza çerçevesinde tamamlandığını ve mirasbırakanın konuyla ilgili hukuki yola başvurmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Mahkeme kararı temyiz edilmiş ancak temyiz itirazı reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 39. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2015/13457 E.  ,  2018/11861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakanları ... ile davalı arasında düzenlenen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi ile 689 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilip 6.069,75 m2’sinin davalıya, 13.930,25 m2’sinin mirasbırakana ait olacağının, taşınmazın dere tarafında kalan 1.231,86 m2’ lik bölümünün mülkiyeti mirasbırakanda kalmak koşuluyla yol olarak ortak kullanıma bırakılacağının kararlaştırıldığını, ancak mirasbırakanın iradesinin fesada uğratılması sonucu 1.231,86 m2’lik yerin davalı adına tescil edildiğini, ifraz işlemi yapılırken mirasbırakanın 689 parsel sayılı taşınmazı önce 02/03/2011 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının vekili eliyle taşınmazda düzeltme işlemi yaptırıp daha sonra ifrazın gerçekleştirildiğini, ifrazla oluşan 12.862,25 m2’lik 1178 parsel sayılı taşınmazın tekrar mirasbırakana satış suretiyle temlik edildiğini, 7.301,57 m2’lik 1179 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tescil edildiğini, esasen satış vaadi sözleşmesine göre davalıya 6.069,75 m2 bölümün satışının vaad edildiği halde yapılan ifraz neticesinde davalı adına 7.301,57 m2 yer tescil edildiğini, mirasbırakanın vekaletname verdikten sonra tapu müdürlüğüne gittiğinde durumu öğrendiğini, durumun düzelmesi için beklediğini ancak 2 ay içinde öldüğünü, mail yolu ile yapılan yazışmada davalının durumu kabul ettiğini ileri sürerek 1179 parsel sayılı taşınmazda davalı adına tescil edilen 7.301,57 m2’ lik yerden çekişme konusu 1.231,82 m2’ lik kısmın tapusunun iptali ile adlarına tescilini, olmadığı taktirde güncel değeri belirlenerek 35.000-Tl bedelin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir.
    Davalı, çekişmeli taşınmazın taraflarlar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yola terkedilen bir bölüm olduğunu, 02/03/2011 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenlenmeyip geçersiz olmakla bu sözleşmeye bağlı taleplerin reddi gerektiğini, sözü edilen anlaşma içeriğiyle de çekişme konusu 1.231,86 m2’ lik kısmın bedelsiz olarak yola terk edilmesi koşuluyla ifrazen oluşan 1179 parsel sayılı taşınmazın satın alındığının anlaşıldığını, ifrazla oluşan dava dışı 1178 parsel sayılı taşınmazın davacıların mirasbırakanına devredildiğini, ilk etapta 13.930,25’m2’lik kısmın davacıların mirasbırakanına devrinin, 1.231,86 m2’lik yerin de yola terkinin kararlaştırıldığını ancak ifraz ve terkten sonra 1.231,86 m2’lik yerin zaten yola terk edilmiş olması nedeniyle kendi üzerinde kalması hususunda mutabık kaldıklarını, taraflar arasındaki anlaşmanın daha pratik koşullarla değiştirildiğini, son mutabakat kapsamına göre devir işleminin gerçekleştiğini, çekişmeli yerin yol olarak kullanılacak olması şartına bağlı olarak bu yolla bağlantısı olan dava dışı 692,693,694 parsel sayılı taşınmazları da satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taraflar arasındaki yazılı satış vaadi sözleşmesinin şekil koşulunu taşımayıp geçersiz olduğu, çekişme konusu 1.231,86 m2"lik kısmın davalıya ait parselden ayrılmasının mümkün olmadığı, zira çekişmeli bölümün davalı adına tescil edilen 1179 parsel sayılı taşınmaz sınırlarında bırakılmaması halinde bu parselin yola cephe kazanamayacağı, yola cephe
    kazanmaması halinde ise ifrazın gerçekleşmeyeceğinin ve bu durumda davalının sözü edilen parseli satın almayacağının anlaşıldığı, tarafların bilahare çekişmeli yerin davalıya ait 1179 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalmasını kararlaştırdıkları, işlemin karşılıklı rıza çerçevesinde tamamlandığı, mirasbırakanın sağlığında işlemden haberdar olmasına rağmen herhangi bir hukuki yola başvurmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olup, davalı temyize cevap dilekçesiyle temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını istemişse de, duruşma isteğinin (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 438.maddesi gereğince, tebligat gideri verilmemesi nedeniyle reddine karar verilerek,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü. -KARAR-
    Dava, hata (yanılma) ve hile (aldatma) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsili isteğine ilişkindir.
    Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, mirasbırakan ...’nin maliki olduğu 689 parsel sayılı taşınmazı 02.03.2011 tarihinde davalı ...’ya satış yolu ile temlik ettiği, taşınmazın önce yüzölçümünde düzeltme yaptırılıp bilahare ifraz işleminin gerçekleştirilmesi sonucu oluşan 1178 ve 1179 parsel sayılı taşınmazların 30.03.2011 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davalının da ifrazen oluşan 1178 parsel sayılı, 12.862,25 m2 miktarlı taşınmazı 24.05.2011 tarihinde satış yolu ile davacıların mirasbırakanı ...’ye devrettiği, 1179 parsel sayılı taşınmazın ise 7.301,57 m2 olarak davalı adına tescil edildiği, mirasbırakan Zihni’nin 22.02.2012 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarının 24.09.2013 tarihinde açtıkları eldeki davada, davalı adına kayıtlı 1179 parsel sayılı taşınmazın 6.069,75 m2 olması gerekirken 7.301,57 m2 olarak tescil edildiğini, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine göre çekişme konusu 1.231,85 m2’lik yerin mülkiyetinin mirasbırakanda kalmak kaydı ile yola terkinin kararlaştırıldığını ileri sürerek çekişme konusu bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve adlarına tescilini, olmadığı taktirde güncel değeri belirlenerek bedelin ödenmesini istedikleri, mirasçılardan ...’in mirasbırakan ...’nin ölümünden önce 7.01.2012 tarihinde uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak davalıyla mail yoluyla yaptığı yazışma içeriğinden, dava, cevap dilekçesi ve aşamalardaki taraf beyanlarından, davacı tanığı ...’ün ifade ve anlatımından mirasbırakanın ölümünden önce davacı mirasçıların durumdan haberdar oldukları, 24.09.2013 dava tarihi itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
    O halde davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur.
    Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi