1. Hukuk Dairesi 2015/13457 E. , 2018/11861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ... ile davalı arasında düzenlenen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi ile 689 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilip 6.069,75 m2’sinin davalıya, 13.930,25 m2’sinin mirasbırakana ait olacağının, taşınmazın dere tarafında kalan 1.231,86 m2’ lik bölümünün mülkiyeti mirasbırakanda kalmak koşuluyla yol olarak ortak kullanıma bırakılacağının kararlaştırıldığını, ancak mirasbırakanın iradesinin fesada uğratılması sonucu 1.231,86 m2’lik yerin davalı adına tescil edildiğini, ifraz işlemi yapılırken mirasbırakanın 689 parsel sayılı taşınmazı önce 02/03/2011 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının vekili eliyle taşınmazda düzeltme işlemi yaptırıp daha sonra ifrazın gerçekleştirildiğini, ifrazla oluşan 12.862,25 m2’lik 1178 parsel sayılı taşınmazın tekrar mirasbırakana satış suretiyle temlik edildiğini, 7.301,57 m2’lik 1179 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tescil edildiğini, esasen satış vaadi sözleşmesine göre davalıya 6.069,75 m2 bölümün satışının vaad edildiği halde yapılan ifraz neticesinde davalı adına 7.301,57 m2 yer tescil edildiğini, mirasbırakanın vekaletname verdikten sonra tapu müdürlüğüne gittiğinde durumu öğrendiğini, durumun düzelmesi için beklediğini ancak 2 ay içinde öldüğünü, mail yolu ile yapılan yazışmada davalının durumu kabul ettiğini ileri sürerek 1179 parsel sayılı taşınmazda davalı adına tescil edilen 7.301,57 m2’ lik yerden çekişme konusu 1.231,82 m2’ lik kısmın tapusunun iptali ile adlarına tescilini, olmadığı taktirde güncel değeri belirlenerek 35.000-Tl bedelin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı, çekişmeli taşınmazın taraflarlar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yola terkedilen bir bölüm olduğunu, 02/03/2011 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenlenmeyip geçersiz olmakla bu sözleşmeye bağlı taleplerin reddi gerektiğini, sözü edilen anlaşma içeriğiyle de çekişme konusu 1.231,86 m2’ lik kısmın bedelsiz olarak yola terk edilmesi koşuluyla ifrazen oluşan 1179 parsel sayılı taşınmazın satın alındığının anlaşıldığını, ifrazla oluşan dava dışı 1178 parsel sayılı taşınmazın davacıların mirasbırakanına devredildiğini, ilk etapta 13.930,25’m2’lik kısmın davacıların mirasbırakanına devrinin, 1.231,86 m2’lik yerin de yola terkinin kararlaştırıldığını ancak ifraz ve terkten sonra 1.231,86 m2’lik yerin zaten yola terk edilmiş olması nedeniyle kendi üzerinde kalması hususunda mutabık kaldıklarını, taraflar arasındaki anlaşmanın daha pratik koşullarla değiştirildiğini, son mutabakat kapsamına göre devir işleminin gerçekleştiğini, çekişmeli yerin yol olarak kullanılacak olması şartına bağlı olarak bu yolla bağlantısı olan dava dışı 692,693,694 parsel sayılı taşınmazları da satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki yazılı satış vaadi sözleşmesinin şekil koşulunu taşımayıp geçersiz olduğu, çekişme konusu 1.231,86 m2"lik kısmın davalıya ait parselden ayrılmasının mümkün olmadığı, zira çekişmeli bölümün davalı adına tescil edilen 1179 parsel sayılı taşınmaz sınırlarında bırakılmaması halinde bu parselin yola cephe kazanamayacağı, yola cephe
kazanmaması halinde ise ifrazın gerçekleşmeyeceğinin ve bu durumda davalının sözü edilen parseli satın almayacağının anlaşıldığı, tarafların bilahare çekişmeli yerin davalıya ait 1179 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalmasını kararlaştırdıkları, işlemin karşılıklı rıza çerçevesinde tamamlandığı, mirasbırakanın sağlığında işlemden haberdar olmasına rağmen herhangi bir hukuki yola başvurmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olup, davalı temyize cevap dilekçesiyle temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını istemişse de, duruşma isteğinin (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 438.maddesi gereğince, tebligat gideri verilmemesi nedeniyle reddine karar verilerek,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü. -KARAR-
Dava, hata (yanılma) ve hile (aldatma) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsili isteğine ilişkindir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, mirasbırakan ...’nin maliki olduğu 689 parsel sayılı taşınmazı 02.03.2011 tarihinde davalı ...’ya satış yolu ile temlik ettiği, taşınmazın önce yüzölçümünde düzeltme yaptırılıp bilahare ifraz işleminin gerçekleştirilmesi sonucu oluşan 1178 ve 1179 parsel sayılı taşınmazların 30.03.2011 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davalının da ifrazen oluşan 1178 parsel sayılı, 12.862,25 m2 miktarlı taşınmazı 24.05.2011 tarihinde satış yolu ile davacıların mirasbırakanı ...’ye devrettiği, 1179 parsel sayılı taşınmazın ise 7.301,57 m2 olarak davalı adına tescil edildiği, mirasbırakan Zihni’nin 22.02.2012 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarının 24.09.2013 tarihinde açtıkları eldeki davada, davalı adına kayıtlı 1179 parsel sayılı taşınmazın 6.069,75 m2 olması gerekirken 7.301,57 m2 olarak tescil edildiğini, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine göre çekişme konusu 1.231,85 m2’lik yerin mülkiyetinin mirasbırakanda kalmak kaydı ile yola terkinin kararlaştırıldığını ileri sürerek çekişme konusu bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve adlarına tescilini, olmadığı taktirde güncel değeri belirlenerek bedelin ödenmesini istedikleri, mirasçılardan ...’in mirasbırakan ...’nin ölümünden önce 7.01.2012 tarihinde uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak davalıyla mail yoluyla yaptığı yazışma içeriğinden, dava, cevap dilekçesi ve aşamalardaki taraf beyanlarından, davacı tanığı ...’ün ifade ve anlatımından mirasbırakanın ölümünden önce davacı mirasçıların durumdan haberdar oldukları, 24.09.2013 dava tarihi itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
O halde davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur.
Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.