4. Ceza Dairesi 2016/18261 E. , 2020/12637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, sanık ... müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık hakkında birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, temyize gelmeyen diğer sanık ..."nun aşamalarda katılanla tartıştıklarını, müştekiye vurduğunu ve camını kırdığını ancak yaptığı bu eylemlere sanık ..."un karışmadığını beyan etmesi ve olayın tek tanığı ... "nın da aşamalarda sanık ... ile temyiz dışı sanık ..."in tehdit ettiğine ilişkin bir beyanda bulunmaması karşısında; müştekinin beyanının hangi gerekçeyle sanık savunmasına üstün tutulduğu yeterince açıklanıp tartışılmadan ve ayrıca taraflar arasında hesap ödenmesi ve iş yerinden ayrılma hususunda aniden gelişen olayda sanıkların ne suretle önceden anlaşıp tehdit kastı ile hareket ettikleri açıklanıp yasal kanıtları gösterilmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Bozmaya uyularak yapılan incelemede tüm deliller tartışıldıktan sonra sanığın eyleminin sübut bulduğu ve TCK’nın 106/1-1. maddesi kapsamında kaldığının kabulü halinde ise;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Uzlaşmanın sağlanamaması halinde;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
c-Sanığın sabıkasında görülen ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, incelemeye konu suç tarihinin 28/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasa"dan önce olması nedeniyle engel oluşturmaması karşısında; yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim uygulanan ve hapis cezası ertelenen sanık hakkında ""hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların bulunması nedeni ile CMK 231/5. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığı"" şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, bozma kararının 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereğince hükmü temyiz etmeyen ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ..."na hükmün açıklanması halinde sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.