16. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5188 Karar No: 2019/7803 Karar Tarihi: 27.11.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5188 Esas 2019/7803 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, 1977 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adlarına tescil edilmesi için irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, tescil harici yerin tarla vasfı ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Ancak, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Çünkü, dava konusu taşınmaz bölümünün bir kısmı, dava tarihinden önce idari yoldan Hazine adına tescil edilmiştir. Bu sebeple, davanın reddine karar verilerek, tapu iptali ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak, Madde 713 Borçlar Kanunu, Madde 283 Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Madde 334 Tapu Kanunu yer almaktadır.
16. Hukuk Dairesi 2019/5188 E. , 2019/7803 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ..., ... ve ...,... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1977 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 02.06.2014 havale tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı renkli ve (A) harfi ile gösterilen 6.150,00 metrekarelik tescil harici yerin tarla vasfı ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının, davalı ... Tüzel Kişiliği aleyhine açmış olduğu davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve harç yönünden davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacılar tarafından, dava konusu yerin tescil harici olduğundan bahisle adlarına tescili istemiyle dava açılmış ve mahkemece de dava, tescil davası şeklinde görülüp netice olarak davacılar adına tescil hükmü kurulmuştur. Ne var ki, dosya içerisinde bulunan belgelerden, dava konusu edilen taşınmazın bir bölümünün, dava tarihinden önce 24.01.2006 tarihinde idari yoldan 1319 parsel numarası ve ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu taşınmaz bölümünün 1319 parsel sayılı taşınmaza isabet eden kısmı yönünden açılması gereken dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. Ancak davacılar tarafından açılan dava tescile ilişkin olup, tapu iptali ve tescil istemine yönelik olarak ıslah da yapılmamıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, hükme esas bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu yerin, Hazine adına idari yoldan tescil edilen 1319 parsel sayılı taşınmaza isabet eden kısmı belirlenerek bu kısım hakkında usulünce açılmış tapu iptali ve tescil davası bulunmadığından davanın reddine karar verilmeli, geriye kalan tescil harici bölüm yönünden ise işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.