17. Ceza Dairesi 2016/4641 E. , 2018/3543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ... ve ... açısından tekerrüre esas alınabilecek ilamları olmasına rağmen tekerrür hükümleri uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan ..."ya yönelik hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ..."e yönelik kurulan hükümler açısından, olaya karışan ve dosyası tefrik edilen Haydar Kemendi hakkında Çocuk Mahkemesi"nde yürütülen kovuşturma gereği açılan celse de katılan ..."nın kovuşturma aşamasında zararının giderildiğine ilişkin beyanı karşısında; katılan ... da dinlenilerek sanıklar hakkında kısmi iade sebebiyle rızası olup olmadığı hususuda sorularak 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesi gereğince indirim yapılıp yapılamayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Katılan ..."ya yönelik hırsızlık suçundan sanık ..."e yönelik kurulan hüküm açısından, iddianamede 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinin uygulanması istendiği halde, 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan madde uygulanmayarak savunma hakkının kısıtlanması,
3-Karar tarihinde, başka suçlardan ... Nolu L Tipi ve Kocaeli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında hükümlü olan ve haklarında, duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talepleri de bulunmayan ... ve ..."nin kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma haklarının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması,
4-Müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan ... ve ..."e yönelik kurulan hükümler açısından, iddianamede 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinin uygulanması istendiği halde, 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan madde uygulanmayarak savunma haklarının kısıtlanması,
5-Müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan ... ve ..."e yönelik kurulan hükümler açısından, suça konu çantanın dükkanın önünden çalındığının belirtilmesi karşısında, suça konu çantanın bulunduğu yeri tespit etmek amacıyla gerekirse mahallinde keşif de yapılarak, binanın içinde olduğunun tespiti halinde suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi uyarınca, aksi takdirde TCK"nın 141/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6-Müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan, sanık ... hakkkında kurulan hüküm açısından, müşteki ..."nın 30.11.2012 tarihli Cumhuriyet savcısı huzurunda verdiği ifadesinde şikayetinin olmadığını, 27.08.2014 hakim havale tarihli dilekçesinde yargılama sırasında sanıkların aileleri tarafından zararının tamamının karşılandığını ve yine 06.06.2014 hakim havale tarihli dilekçesinde de zararının ödendiğini belirttiği ve sanık ... müdafiince zararın soruşturma aşamasında giderildiğinin de belirtilmesi karşısında, müşteki ... dinlenilerek, zararının hangi aşamada karşılandığı hususu da açıklığa kavuşturularak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp ugulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
7-Müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan ... ve ..."e yönelik kurulan hükümler açısından, 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 günlü, 6/242-291 Esas ve Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hakim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; 60,00 TL değerindeki çanta çalan sanıklar hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
8-Sanıklar ...,..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler açısından, Anayasa Mahkemesi"nin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... (...) müdafii ile sanıklar ..., ..., ... ve ... "in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... açısından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının gözetilmesine, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.