
Esas No: 2016/13111
Karar No: 2017/4646
Karar Tarihi: 27.03.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/13111 Esas 2017/4646 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde şikayetçi üçüncü kişi ... Limited Şirketi vekili, icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve ıttıla tarihinin 19.08.2015 olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece; şikayetin kabulü ile 89/2 ve 3 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 18.08.2015 olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK"nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu"nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.
Somut olayda, şikayetçi şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan "... Mah. ... Cad. ... Sokak No: ... ... K:... D:... ... .../..." adresine çıkartılan 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatının 19.11.2014 tarihinde muhatabın taşındığı gerekçesi ile iade edildiği, bunun üzerine 89/3 haciz ihbarnamesinin aynı adrese 09.02.2015 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.08.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip aynı tarihte mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 09.02.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK"nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 19.08.2015 tarihinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur.
O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.