16. Ceza Dairesi 2019/272 E. , 2019/4415 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazları doğrultusunda yapılan incelemede;
1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih ve 2017/16.MD-956 Esas, 2017/370 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih ve 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağının kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tesbit ve değerlendirme tutanağı getirtilip, dosya arasında bulunan ByLock kimlik tespit ve değerlendirme tutanağının da duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan, yine sanığın Bank Asya nezdindeki tüm hesap hareketlerinin getirtilip incelenmesi, gerektiğinde bu konuda bilirkişi raporu alınarak, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda katılım hesabı açma, para yatırma vb. işlemlerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesinden, ayrıca ...’ın duruşmaya celbi ile tanık olarak dinlenilmesinden sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)TCK"nın 20. maddesine göre ""ceza sorumluluğu şahsi olup kimse bir başkasının fiilinden sorumlu olamayacağı"" nazara alındığında sanığın eşi ile kızının FETÖ tepe yönetimi ile irtibatlarının bulunmasının sanığın mahkumiyetine esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.