Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5222 Esas 2018/901 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5222
Karar No: 2018/901
Karar Tarihi: 13.2.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5222 Esas 2018/901 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5222 E.  ,  2018/901 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 09/11/2011 günü müvekkillerinin desteği ... yönetimindeki ... plakalı aracıyla direksiyon hakimiyetini kaybedip devrilmesi sonucu vefat ettiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda müteveffa araç sürücüsü ..."ın tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya karışan ... ... plakalı aracın davalı ... şirketi nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, olay nedeniyle davacıların murisin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek her bir davacı için 500,00"er TL"den toplam 2.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.Davalı vekili, davacıların miras bırakanının kullandığı araçla tam kusurlu olarak yaptığı kazada ölümü nedeniyle davacıların talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatından işletenin, dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, tazminat alacağının zamanaşımına uğradığını, davacılara dava tarihinden önce tazminat ödemesi yaptıkları için müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile,davacı eş ... için 48.201,80 TL, davacı ... için 10.507,78, davacı ... için 14.069,89 TL, davacı ... için 18.744,82 TL olmak üzere toplam 91.524,29 TL tazminatın 23.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.HUMK"un 388 (HMK 297)maddesi uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HUMK."nun 389"ncu (HMK 297) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur.Öte yandan, verilen kararlar açısından da kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm fıkrasının da birbiriyle uyumlu olması gerekmektedir.Somut olayda, mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda, 23/03/2011 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olup gerekçeli kararda ise 23/03/2012 tarihinden itibaren faize hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Bu durum HMK"nın 294/3 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.