Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11949
Karar No: 2018/3900
Karar Tarihi: 23.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11949 Esas 2018/3900 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11949 E.  ,  2018/3900 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada.... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/06/2016 tarih ve 2014/87-2016/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 38, 41, 43, 44, sınıflarda 2012 10283 sayı ile ..., 38,41,43, 44, 45. sınıflarda ..., 41, 42. sınıflarda 2013 59655 sayı ile "....gsb", 45. sınıfta 2008 75315 sayı ile " .... güvenlik e şekil" tescilli markalarının bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin ... adına...gibi pekçok alan adının tescilini alarak web sitesi açtığını, davalının ise müvekkilinin tanınırlığından yararlanmak amacı ile ... unvanı ile kurulduğunu, aynı sektörde aynı marka ile faaliyet gösteren firmaların marka ve ticaret unvanındaki benzerlik yüzünden birbiri ile karıştırılacağını, bu durumun müvekkilinin markasına tecavüz teşkil ettiğini, davalı şirkete ihtarname gönderilerek marka unvanlarına tecavüzün durdurulmasının istendiğini, davalının cevap ihtarnamesinde benzerlik ve karıştırılma ihtimalini reddettiğini, bu durumun haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek davalının, müvekkilinin ticaret unvanına tecavüzünün durdurulmasını, ticaret unvanındaki ... ibaresinin terkinini, .... ibaresinin marka, unvan, alan adı, sosyal ağ adı ve benzeri tüm şekillerde kullanımının men"ine ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müvekkiline ödenmesine, davalının müvekkilinin markasına tecavüz ederek elde ettiği kârın 1.000,00 TL"sinin maddi tazminat olarak dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 20/11/2015 tarihli dilekçesi ile, 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 17.075,75 TL olarak ıslah etmiştir.

    Davalı şirket vekili, şirket adreslerinin .... olduğu ve yetkili mahkemenin de .... mahkemeleri olduğunu, şirketlerinin davacı şirketten önce kurulduğunu, firmalarının ÇSGB"ye de davacı şirketten önce başvurduğunu, şirketlerinin OSGB firması olduğunu ve ...."de faaliyet gösterdiğini, İstanbul" da faaliyet göstermediğini, iki firmanın farklı bölgelerde faaliyette bulunmaları nedeniyle haksız rekabet koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen ....Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/198 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, asıl davadaki iddialarını yineleyerek, davalının müvekkilinin tescilli markaları ve ticaret unvanına vaki tecavüzünün tespitini, durdurulmasını, davalının ticaret unvanındaki .... ibaresinin terkinini, davalının .... ibaresini, marka, unvan, alan adı, sosyal ağ adı ve benzeri tüm şekillerde kullanımının men"ini, 5.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, ticaret sicil kayıtlarından davacının 09/06/2013 tarihinde .... yardımcı unsuru ile oluşan ticaret unvanını tescil ettirdiği halde, davalının bu tarihten önce 13/05/2013 tarihinde .... akademi yardımcı unsur ibaresi ile oluşan ticaret unvanını tescil ettirdiği, davalının unvanında .... ibaresinin başlı başına bulunmasının davacı markasına tecavüz oluşturmayacağı, ancak ibarenin fiilen markasal kullanımı halinde tecavüz değerlendirmesinin yapılacağı, bu halde de ticaret unvanının terkinini gerektirir bir neden bulunmadığı gerekçesiyle bu yöndeki talebin reddine, davalının .... ibaresini ticaret unvanının kullanılması şeklinde sınırlı olarak kullanmayıp, promosyon evraklarında, katalogda ve iş güvenliği ile ilgili ürünler üzerinde markasal kullandığı gerekçesiyle, asıl davadaki davalının bu kullanımları davacının tescilli ve .... esas unsurlu markaları ile iltibas oluşturur şekilde olduğundan, markaya tecavüzde bulunduğunun tespiti ile men ve ref"ine, davalının markayı kullanmak suretiyle elde ettiği gelir miktarı olan 17.075,75 TL KHK"nın 66/b maddesi gereğince hesaplanan maddi tazminatın ve fiilin niteliği ile yoğunluğu ve sunulan deliller nazara alındığında takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi verilmiştir. Birleşen dava yönünden, davacı vekilinin birleşen dosyadaki davayı takip etmemeleri ve atiye terk etmeleri gerekçesiyle bu dosyadaki talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Asıl dava, marka hakkına ve ticaret unvanına vaki tecavüzün tespiti, men"i, ref"i, davalının ticaret unvanından .... ibaresinin terkini, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, TTK"nın 168/2. maddesi uyarınca davacının dayandığı marka bölünme sonucu birleşen davanın davacısının mülkiyetinde kalacağı için davanın aktif dava ehliyeti nedeniyle reddedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Birleşen... Fikri ve Sına Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/198 Esas sayılı dosyasında davacı, marka hakkına ve ticaret unvanına vaki tecavüzün tespitini, men"ini, ref"ini, davalının ticaret unvanından .... ibaresinin terkinini, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı vekilinin bu dosyadaki taleplerini atiye terk ettiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Her ne kadar HMK" nın 123. maddesinde sayılan davanın geri alınmasının koşulları bulunmamakla birlikte mahkemece birleşen davada temyiz edenin sıfatına ve ileri sürdüğü temyiz nedenlerine göre bu husus bozma nedeni sayılmadığından birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasına bağlı olarak davalı yararına AAÜT uyarınca vekalet ücretine tayin ve takdir etmek gerekirken bu konuda herhangi bir hüküm kurulmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.

    3- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi