Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/32 Esas 2017/1836 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme : 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-)Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, hükmedilen cezanın süresine göre, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Yasal şartları oluşmamasına rağmen, sanığın cezasından TCK"nın 192/3 maddesi uyarınca cezadan indirim yapılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak salıverilme talebinin reddine,
2-)Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede:
Sanık ... 23/11/2016 ve 23/02/2017 tarihli dilekçeleri ile hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün onanmasını talep etmiştir. Ancak sanığın dilekçe tarihlerinde halen 18 yaşını doldurmamış olduğu ve sanık müdafiinin de temyizden vazgeçme istemi bulunmadığı anlaşılmıştır. CMK"nın 266. maddesinin 3. bendinde 150"nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, kendisine müdafii atanan şüpheli veya sanıklar yararına kanun yoluna başvurulduğunda veya başvurulan kanun yolundan vazgeçildiğinde, şüpheli veya sanık ile müdafiinin iradesi çelişirse müdafiinin iradesi geçerli sayılır hükmü uyarınca sanık müdafiinin temyizine hasren yapılan incelemede;
Olaya ilişkin düzenlenen 14/01/2016 tarihli tutanağın içeriği, tutanağı düzenleyen kolluk görevlilerinin beyanları ve diğer deliller karşısında, sanığın olay tarihinde kaldığı yerde ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu ya da bu tarihte diğer sanık ..."ın eylemine iştirak ettiğine dair sanık ..."ın beyanı dışında, savunmasının aksine cezalandırılmasına yeterli somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraati yerine yazılı gerekçelerle mahkûmiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.