4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1541 Karar No: 2015/3826 Karar Tarihi: 30.03.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/1541 Esas 2015/3826 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/1541 E. , 2015/3826 K.
"İçtihat Metni"
Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/11/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen 03/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı hakkında “hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan mal sevk ettiği” gerekçesiyle, “Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi” hakkındaki 5957 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile 07/07/2012 tarihli ilgili yönetmeliğin 23 ve 47. maddeleri uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni tarafından cezalı hal rüsum tutanağı düzenlendiğini, Ankara Valiliği Hal Hakem Heyeti’nin 01/02/2013 tarihli kararı ile davalının itirazını reddettiğini, davalının ceza bedelini ödemediğini, bu nedenle Ankara İcra Dairesi"nin 2012/18971 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 5957 sayılı Kanun gereği uyuşmazlık değeri göz önüne alınarak hal hakem heyeti kararının ilam hükmünde olduğu, ilamların icrasına ilişkin hükümlere göre tahsil edilmesi gerektiği, davacının korunaklı olan ilamlı icra takibi yerine ilamsız icra takibine başvurmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 5957 Sayılı Kanun"un 10/5. maddesine göre “Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir”. Bu düzenlemeye göre; değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevi, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re"sen) göz önüne alınması gerekir. Anılan Yasa’nın açık düzenlemesi ve eldeki davaya konu uyuşmazlık miktarının elli bin Türk Lirasının altında bulunması karşısında, davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerekirken yazılı gerekçeyle işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.