23. Hukuk Dairesi 2015/822 E. , 2016/3698 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında.... yevmiye numarası ile 29.03.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 1, 6 ve 8 no"lu dairelerin arsa sahibi olan müvekkiline ait olacağını, ruhsat ve iskân alma yükümlülüğünün davalıya ait bulunduğunun kabul edildiğini, sözleşmenin 4.2. maddesi uyarınca belirtilen süre içinde taşınmazların teslim edilememesi halinde her ay için emsal rayiçlere göre kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının taahhüt ettiği süre içinde inşaatı tamamlayıp teslim etmediğini, iskân ruhsatının alınamadığını ileri sürerek, açıklanan nedenlerle sözleşmenin aynen infazı ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 5.000,00 TL gecikme tazminatının temerrüt tarihi olan 29.09.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin sözleşme uyarınca yapı ruhsatını alarak inşaata başlayıp süresinde tamamladığını, davacının yurt dışında bulunması nedeniyle tamamlanan bağımsız bölümlerin teslim edilemediğini, yurt dışından dönünce 2012 Aralık ayında ön görülen 3 bağımsız bölümün davacıya teslim edildiğini, müvekkiline düşen dairelerin ferağının da verildiğini, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeden taşınmazları teslim alarak iki tanesini üçüncü kişilere sattığını, taşınmazlar fiilen teslim edildiğinden gecikme tazminatı talep etme hakkı olmadığını, müvekkiline isabet eden dairelerin de satıldığını, taşınmazlarda eksik bir iş bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin davacı arsa sahibine 1, 8 ve 6 no"lu bağımsız bölümleri tamamlayarak ruhsat ve iskânı alınmış bir şekilde teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği, binanın davalı yüklenici tarafından % 100 olarak tamamlandığı, yapının 19.11.2013 tarihli iskân raporunun alınarak iskâna hazır hale getirildiği, dosya içerisindeki sözleşmede davalı yükleniciye ait dairelerin teknik özelliği ve mahal listesinin bulunmadığı, davacı arsa sahibine bağımsız bölümlerin teknik özelliklerinin ve mahal listesinin belirtildiği, arsa sahibinin dairelerinin birinci sınıf olarak ve projedeki mimari uygulanarak gerçekleştirildiği, davalı yüklenicinin kendisine isabet eden dairelerini farklı mimari değişiklikler ile imal ettiği, bu durumun sözleşmeye aykırı olmadığı, 1 ve 8 no"lu dairelerin 13.04.2012 tarihli tapu kaydı ile davacı arsa sahibine ait bulunduğu, 6 no"lu bağımsız bölümün davacı tarafından 23.01.2014 tarihinde dava dışı başka bir kişiye satılarak tescil edildiği, sözleşmenin 29.03.2011 tarihinde yapıldığı, 4. maddesinde sözleşme tarihinden itibaren 3 ay içinde inşaat ruhsatı alınarak ruhsat alındıktan sonra 15 ay içinde .../...
S.2
proje ve eklerine uygun olarak yapılıp teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, yüklenicinin yapı iskân ruhsatını 19.11.2013 tarihinde aldığı, sözleşmede yapının toplam 18 ay içerisinde tamamlanması öngörülmüş olup ruhsat tarihine göre 17 ay 20 gün içerisinde davacı arsa sahibine teslim edildiği, plan ve projesine uygun olarak inşa edildiği, davalının herhangi bir temerrüdünün söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki 29.03.2011 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin anahtar teslimi olarak teslim edileceği ve yine sözleşmenin 4. maddesine göre de, sözleşme tarihinden itibaren toplam 18 ay içerisinde bağımsız bölümlerin teslimi kararlaştırılmıştır. Anahtar teslimi şartı yapı kullanma izin belgesini de içereceğinden teslim, yapı kullanma izin belgesi alınma şartına bağlanmıştır. Davalı yüklenicinin inşaatı tamamlaması yeterli olmayıp, aynı zamanda akidine teslim etmek zorundadır. Bu itibarla; 29.11.2013 günlü iş bitirme tutanağının mevcut uyuşmazlıkta sonuca etkili bir yönü bulunmamaktadır. Az yukarıda ifade ve tayin edilen süreye göre işin 29.09.2012 tarihinde teslimi gerekli olup, yapı kullanma izin belgesinin ise dava tarihinden sonra 04.02.2014 tarihinde alındığı anlaşılmıştır. Bu haliyle 29.09.2012- dava tarihi olan 08.01.2014 tarihleri arasında gecikme tazminatı hesaplanıp, taleple bağlı kalınmak suretiyle hüküm tesisi gerekirken, taraflar arasındaki hukuki işlemin niteliğine ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.