Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı .... vekili tarafından borçlu .... Hakkında başlatılan icra takibinin dayanağı 15.03.2007 keşide tarihli ve 9.000 YTL bedelli çektir. Hamiline düzenlenen bu çekin ... kaşesi üzerine atılan imza ile takip alacaklısına intikal ettiği ve beyaz ciro ile adı geçenin yetkili hamil sıfatını taşıdığı tespit edilmiştir. TTK.nun 702. maddesi gereğince (cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır.) Somut olayda anılan madde hükmüne göre takip alacaklısının yetkili hamil olması öngörülmüş adı geçenin (haklı hamil) olması koşul olarak getirilmemiştir. Keşideci borçlu, ciranta imzasının sıhhatini tartışamaz. Zira TTK.nun 730. maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulaması gereken aynı kanunun 589. maddesine göre borçlunun birinci ciranta hakkındaki iddiası kendi imzasının doğurduğu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mahkemece istemin reddi yerine kabulü yasaya aykırı olduğu gibi ödeme emrinin borçluya 25.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde adı geçenin 01.05.2007 tarihli itirazı 5 günlük yasal süreden sonra olup, bu nedenle de başvurunun reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.