Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ... ile alacaklı ... boşanmalarına yönelik Mersin 3.Aile Mahkemesinin 14.7.2005 tarih ve 2004/936 E. - 2005/701 K. sayılı kararı Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 11.04.2006 gün ve 2005/17853 E. - 2006/5219 K. sayılı kararı ile onandığı ve bu nedenle boşanma hükmünün kesinleştiği tesbit edilmiştir. Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yine Mersin 3.Aile Mahkemesinin 27.4.2007 tarih ve 2005/662 E. - 2007/380 K. sayılı kararı ile takip konusu katkı payı ve katılma alacağına hükmedildiği anlaşılmaktadır. HGK.nun 28.02.2001 tarih ve 2001/12-206 E. - 2001/217 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere boşanma ilamı kesinleştiği takdirde sonradan hükmedilen eklentilerin icra takibine konu edilebilmesi için kararın kesinleşmesi gerekli bulunmamaktadır. Bu nedenle icra takibine konu edilen anılan ilamın kesinleşmeden infaza konulması mümkündür. O halde şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.