Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1931 Esas 2019/4395 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1931
Karar No: 2019/4395
Karar Tarihi: 13.06.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1931 Esas 2019/4395 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/1931 E.  ,  2019/4395 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.04.2018 tarih ve 2018/57 - 2018/213 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Dosya kapsamı, sanık savunması, Hatay Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 05.05.2017 tarihli mahrem yapılanmaya yönelik raporunda, “İmajı Alınan Dijital Verideki Açıklama” kısmında sanık hakkındaki bilgiler bölümünde durumunun "pasif" olarak belirtilmesi, yargılama aşamasında dinlenen tanık ..."in “sanığın 2015 itibariyle mahrem yapıya dahil edildiği, ancak görevlendirme olmadığı, sanığın çağrılmasına rağmen memlekette olması nedeniyle kendisine ulaşılamadığı, hatta sanığa ulaşılamaması sebebiyle bir yaz boyunca sorumlu olduğu gruba sohbet verilemediğine” yönelik beyanlarının, adı geçen rapordaki bilgileri de doğrulaması nazara alındığında; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle TCK’nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşarak bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, dosya içeriğiyle de uyuşmayacak şekilde sanığın mahrem imam olarak kabulüyle teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında, sanık ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddi ile sanığın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.