Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13463 Esas 2018/11775 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13463
Karar No: 2018/11775
Karar Tarihi: 04.07.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13463 Esas 2018/11775 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/13463 E.  ,  2018/11775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleşen davalarda davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-
    Asıl ve birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği ile açılmıştır.
    Mahkemece,asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Hal böyle olunca, taraflar arasında düzenlenen sözleşme değerlendirilip, sözleşme doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak ve doğru veraset ilamındaki paylara göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme, soruşturma ve yanlış değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde konusuz kaldığından bahisle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar Dairece, bu kez “ Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma ve orada gösterilen doğrultuda hareket etme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, imzaları inkar edilmeyen sözleşme doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, doğru veraset ilamındaki paylara göre karar vermekten ibaret olup, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra tapu müdürlüğünden 06.01.2010 günlü sözleşmedeki taşınmazların hali hazır durumu sorulmuş, gönderilen kayıtlardan taşınmazlarda bir değişiklik olmadığı hususunun anlaşılması üzerine temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, taraflar arasında tüm mirasçıların katılımı ile düzenlenen 06.01.2010 tarihli sözleşme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 313. maddesinde düzenlenen sulh sözleşmesidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 315. maddesinde sulhün davayı sona erdireceği, kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı düzenlenmiş olup, yine aynı maddede “Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmü yer almaktadır.
    Ne var ki, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu 315. maddesi uyarınca işlem yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca, taraflardan sulhe göre karar verilmesini isteyip istemediklerinin sorulması ve bildirecekleri irade beyanına göre dosyaya ibraz edilen doğru veraset ilamı da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, hükmüne uyulan bozma ilamlarına aykırı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.