Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında tedarikçi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili tarafından üretilen malların sadece davalı şirket mağazalarında satılacağının ve bu yükümlülüğe aykırı davranılması halinde cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin davalı şirket için ürettiği malları davalı şirketin teslim almadığını, bu konuda noter kanalı ile çekilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını ileri sürerek, müvekkiline ait işyerinde davalı şirket için üretilmiş ürünlerin tespiti ile bu ürünlerin tarım ürünü olması nedeniyle serbest piyasada satılabilmesi için tedbiren satış izni verilmesine, gerekli görülmesi halinde satış için gözlemci atanmasına, taraflar arasındaki 25.02.2013 tarihli özel şartlar sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiş, davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde yokluklarında yapılan keşfi kabul etmediklerini, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ürün fiyatlarının 12 ay boyunca geçerli olduğunu, davacının tek taraflı olarak ürün fiyatlarını değiştiremeyeceği halde tek taraflı olarak 12 aylık süre içerisinde ürün fiyatlarında fahiş artış yaptığını, sözleşmede kararlaştırılan fiyat üzerinden ürün teslim etme borcunu yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona erdiğinin kabul edilebileceği, bilirkişi raporuna yapılan itirazın vaki olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 25.03.2013 tarihli özel şartlar sözleşmesinin feshine, dava konusu ürünlerin serbest piyasada satışına izin verilmesine, satış işlemi için gözlemci atanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği, davalıya davaya cevap verme hakkı tanınmadığı anlaşılmaktadır. Davalının hukuki dinlenilme ve savunma hakkını kısıtlayacak nitelikte inceleme ve yargılama yapılıp karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.