Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6978 Esas 2016/2217 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6978
Karar No: 2016/2217
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6978 Esas 2016/2217 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/6978 E.  ,  2016/2217 K.
"İçtihat Metni"


KARAR

Davacı, 23/10/2009 tarihinden itibaren maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 23.10.2009 tarihindeni itibaren malulen emekli olduğunun tespiti ile bu tarihten itibaren hak edeceği maluliyet aylıklarının kademeli işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; " Çalışma gücünün en az %60" ını kaybetmiş olan davacının 17/11/2009 tarihinden itibaren malul olduğunun tespitine, diğer şartların da olması durumunda 17/11/2009 tarihihden itibaren davacıya malul emekli aylığının bağlanmasına ve bu tarihten itibaren davacının hak kazanmış olduğu maaşlarının kademeli işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine” karar verilmiş olup şarta bağlı hüküm kurulması hatalı olmuştur.
HMK"nın 297. maddesinde, mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir.
Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen prim borcunun ödenmesi halinde yapılandırmanın geçerli olduğunun kabulü şeklinde şarta bağlı hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.