4. Ceza Dairesi 2020/20518 E. , 2020/12565 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/780 esas, 2017/158 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/07/2019 tarihli ve 2019/2700 esas, 2019/12780 karar sayılı ilâmında, "...sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK"nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihleri itibariyle (20.05.2014) engel oluşturmaması karşısında; yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulanan sanık hakkında, diğer koşullar değerlendirilmeden, daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinden dolayı kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,..." şeklinde belirtildiği üzere, adlî sicil kaydına göre sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bucak Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2014 tarihli ve 2013/420 esas, 2014/27 sayılı kararının 12/02/2014 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararın kesinleşme tarihi itibarıyla yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği cihetle, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim de uygulanan sanık hakkında, diğer koşullar değerlendirilmeden, evvelce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinden bahisle, kanunî olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanunun 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkrayla büyükler için de uygulamaya konulmuş, aynı Kanunun 40. maddesi ile 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılıklar hariç tutulmak kaydıyla çocuk suçlular ile yetişkin suçlular, hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tâbi kılınmıştır.
Başlangıçta yalnızca yetişkin sanıklar yönünden ve şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak hükmolunan, bir yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezaları için kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiş, maddenin altıncı fıkrasına, 25/07/2010 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesiyle "sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." cümlesi eklenmiş, yine maddenin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" cümlesi eklenmiştir.
5560, 5728, 5739, 6008 ve 6545 sayılı Kanunlarla 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;
1) Suça ilişkin olarak;
a- Yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması,
b- Suçun Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,
2) Sanığa ilişkin olarak;
a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
c-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
d-Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair bir beyanının olmaması,
e-Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması,
Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve onsekiz yaşından büyük olan sanıklar beş yıl, suça sürüklenen çocuklar ise üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulacaktır.
CMK"nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki düzenleme, incelemeye konu suç tarihinin 28/06/2014 ve sonrası olması ile adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde uygulanabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda, sanığın adli sicil kaydında yer alan Bucak Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/420 E., 2014/27 K. sayılı ilamdaki suçun TCK"nın 86/2. maddesinde düzenlenen yaralama suçu olup 14/01/2014 tarihinde kesinleştiği, incelemeye konu suç tarihinin de 22/05/2016 olması ve adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde inceleme konusu kasıtlı suçun işlendiğinin anlaşılması karşısında; yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden istem konusu Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli ve 2016/780 esas, 2017/158 sayılı kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.