19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/642 Karar No: 2016/8326 Karar Tarihi: 05.05.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/642 Esas 2016/8326 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının menfi tespit davasını reddetmiştir. Ancak yargılama sürecinde davacının talebinin ne olduğu açıkça anlaşılmadığı için, bozma kararı verilmiştir. Yeniden yapılan yargılamada da davanın dayanağı net bir şekilde tespit edilmemiştir. Bu nedenle mahkeme hükmü bozulmuştur ve davacıdan menfi tespit isteminin sebebini açıklaması istenmiştir. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/642 E. , 2016/8326 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece verilen davanın reddi kararı, Dairemiz 04.02.2013 tarih 2012/15839 E. - 2013/2023 K. sayılı ilamı ile “Dava dilekçesinde davacı yan açıklama bölümünde 14.000 TL.bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini isterken, sonucu bölümünde ... 1.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2737 Esas sayılı dosyasında 50 YTL borçlu olduğunun, başka borcunun bulunmadığının tespitini istemiştir.Dosya içerisinde bulunan ... 1.İcra Müdürlüğü’nün 2007/2737 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı “elden alınan nakit bor町eklinde gösterildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ise, dava dilekçesinin açıklama bölümünde belirtilen bono nedeniyle davanın açılmış olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının talebinin ne olduğu açıkca anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle davanın dayanağı tespit edilip, bu yönde deliller toplanarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının davalıya 14.000,00 TL"lik 10.05.2006 ödeme günlü senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, her ne kadar davalı taraf tefecilik suçundan mahkum olmuş olsa bile tefecilik suçundan mahkum olmanın senedin hükmünü ortadan kaldırmayacağı,davacı tarafın davalılara yemin teklif etmediği, senedin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemizce bozma ilamıyla mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle davanın dayanağı tespit edilip, bu yönde deliller toplanarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmemiştir. Davacıdan açıkça sorularak, menfi tespit isteminin icra takibine konu alacak nedeniyle mi yoksa 10.04.2006 tanzim tarihli, 14.000 TL bedelli bono nedeniyle mi olduğunun açıklattırılması, buna göre ispat yükünün değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma gereği yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.