14. Ceza Dairesi 2017/5833 E. , 2017/5286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali (sanıklar); kasten yaralama (sanık ...); mala zarar verme (sanık ...)
HÜKÜM : Sanık ..."in kasten yaralama suçundan beraati ile sanıklar ..., ... ile ..."in diğer atılı suçlardan mahkûmiyetlerine
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL"ye kadar (3.000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan doğrudan verilen adli para cezasının miktarı itibariyle kesin olmasından dolayı temyizi mümkün bulunmadığından, sanık ... ile katılanlar vekilinin anılan hükme yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, incelemenin sanıklar haklarında diğer atılı suçlardan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar haklarında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde,
Sanıklar haklarında atılı suçtan dolayı 5237 sayılı TCK"nın 116/1-4. maddelerine göre verilen 1 yıl 6 ay hapis cezaları aynı Kanunun 119. maddesiyle bir kat arttırıldığında 2 yıl 12 ay yerine 3 yıl olarak belirlenmesi TCK"nın 62/1. maddesiyle yapılan indirimle doğru ceza miktarlarının bulunması nedeniyle bozma nedeni yapılmamış ve hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar... ve ..., sanık ... müdafii ile bir kısım katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Dosya kapsamına uygun şekilde sanık ..."in, mağdure ..."ya yönelik kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsuru içinde kaldığı kabul edilerek bu suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıkların, mağdurlara yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun eylemlerini TCK"nın 109. maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan nitelikli hallerden birden fazlasını ihlal ederek gerçekleştirmeleri nedeniyle temel cezaların ve mağdur sayısı da dikkate alınarak aynı Kanunun 43/2. maddesince yapılacak arttırım miktarının alt sınırdan bir miktar uzaklaşılarak belirlenmesi yerine yazılı şekilde cezaların eksik tayini,
Mahkemece sanıklar haklarında hükümler kurulurken önce TCK"nın 109/1, daha sonra 109/2. maddelerinin tatbiki suretiyle kademeli uygulama yapılması,
Hükümlerden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ...ve ..., sanık ... müdafii ile bir kısım katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.