Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2863
Karar No: 2015/5028
Karar Tarihi: 02.04.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/2863 Esas 2015/5028 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2015/2863 E.  ,  2015/5028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Köyü 3252 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/f maddesine göre arazilerde kamulaştırma bedelinin; taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenlenecek bilirkişi raporunda bütün unsurların cevapları ayrı ayrı belirlenmek suretiyle gerekçeli bir değerlendirme sonucu takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Münavebe planın uygulanmasında bir ürün sonraki yıllarda tekrar plana dahil edilmeden ve bir ürünün (yıllık brüt gelirinden üretim giderinin düşülmesi sonucu oluşacak) net gelirinin tümü esas alınmalıdır.
    Dava konusu taşınmazın net gelir hesabında bilirkişi heyeti tarafından 1.yıl buğday, mısır (bir yılda iki ürün), 2.yıl ası mısır alınarak 1. yılda araziye ekileceği kabul edilen ürünlerin %25 inin, 2. yıl ekileceği kabul edilen ürünün ise %50"si alınmak suretiyle taşınmazın bedeli tespit edilmiştir. İklim koşullarının elverdiği bazı yörelerde bir ürün hasat edildikten sonra toprak yeniden hazırlanıp hemen akabinde ikinci uygun ürün ekilebilmektedir. Bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde bir yıldaki ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Buna göre bilirkişi kurulundan iki yılda üç ürün ya da üç yılda dört ürün alınabileceği gözetilip yıllık net gelirlerinin tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken ürünlerin net gelirlerine yüzdelik oranla değer biçilmesi,
    2-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir.
    Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek asgari ve azami verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
    Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen ... İlçe Müdürlüğü"nün 14.01.2015 gün ve 6494 sayılı yazısında 12.11.2013 tarihli cetvelin ise 2013 yılı ürünlerine ait cetvel olduğu açıklanmış ve 2013 yılı cetveli tabloda bildirilmiş, tabloda yer alan veri cetveli ile Dairenin geri kararı üzerine dosyaya getirtilen 06.08.2014 tarih ve 3240 sayılı yazı ekinde yer alan cetvel ve 2013 yılına ait olduğu bildirilen 12.11.2013 tarih ve 3798 sayılı yazı ekinde yer alan cetveller arasında çelişki bulunduğu bu çelişkinin nedenin ise açıklanmadığı anlaşılmıştır. 2013 yılına ait olduğu bildirilen bu cetveller gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğüne gönderilip çelişkinin nereden kaynaklandığı sorularak, çelişkinin giderilmesinden sonra, bilirkişi kurulunca münavebeye alınan buğday, saman, mısır ve ası mısırın 2013 yılı itibarıyla sulu şartlardaki dekar başına asgari ve azami verimi, üretim gideri ile kg. başına toptan satış fiyatlarını gösteren ilçe genelinde uygulanması gereken veri cetveli getirtildikten sonra bilirkişi raporundaki değerlerin bu verilere uygunluk sağlayıp sağlamadığının denetlenmesi ve gerekirse verilere uygunluk sağlayan ek raporlar alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
    3-Davanın mahiyeti gereği davada kendisini vekille temsil ettiren davacı idare lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı;
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi