21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16768 Karar No: 2016/2185 Karar Tarihi: 17.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/16768 Esas 2016/2185 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/16768 E. , 2016/2185 K. "İçtihat Metni"
Davacı, 3201 sayılı Yasa uyarınca 3600 günlük hizmetini 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında borçlanmaya hakkı bulunduğunun tespitiyle, yaşlılık aylığı koşulları oluştuğunda yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.Dava, yaşlılık aylığı talep koşulları oluştuğundan, davacının aynen Türk vatandaşları gibi yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunabileceğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı Kurumca 3201 sayılı Kanun gereğince 3600 iş günü ve 5510 sayılı Kanun"un 4/1-(a) maddesi kapsamında borçlanma talebinin kabul edilerek borçlanma işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmakla yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 21.02.1950 doğumlu davacının Avusturya"da 02.05.1972 tarihinde sigortaya girdiği, Türkiye"de 03.12.2013-12.12.2013 tarihleri arasında 4/1-(a) bendi kapsamında 10 günlük sigortalı çalışmasının bulunduğu, yurt dışında geçen 3600 günlük süreyi borçlandığı ve 13.11.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Eldeki dava, 16.11.2012 tarihinde açılmış olup dava tarihi itibariyle davacının yaşlılık aylığı talebi bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle taraflar arasında yaşlılık aylığına hak kazanma bakımından uyuşmazlık doğmadığından, davacının "yaşlılık aylığı talep koşulları oluştuğundan, davacının aynen Türk vatandaşları gibi yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunabileceğinin tespiti" isteminde hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre; a) Kurumca, dava tarihinden sonra 01.12.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi, b) Aylığın başlangıç tarihinin karara açıkça yazılmayarak infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulması, doğru değildir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.