17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/15337 Karar No: 2018/3487 Karar Tarihi: 20.03.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/15337 Esas 2018/3487 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Suç tarihi 01.08.2013 olan hırsızlık suçuyla ilgili mahkumiyet kararı verilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği kabul edilmiştir. Ancak müştekinin aracının kapılarının kilitli olup olmadığı sorulmadan hüküm verildiğinden, bu hususun araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kararın açık/ kapalı oturumla ilgili çelişki içermesi ve suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme yapılmaması da bozma sebebi sayılmıştır. Hüküm, 5237 sayılı TCK'nin 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunu da kapsayan 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümleri de dikkate alınarak bozulmuştur.
17. Ceza Dairesi 2016/15337 E. , 2018/3487 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya arasında yer alan TİB kayıtlarına göre suça konu telefonunun ilk kullanıcısı olan ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen..."ın, adına kayıtlı hattın suça sürüklenen çocuk ... tarafından kullanıldığı yönündeki beyanı ve bu beyanı destekleyen suça sürüklenen çocuğun soruşturma aşamasındaki 05.09.2013 tarihli ifadesi birlikte değerlendirilerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Müşteki ... 01.08.2013 tarihli şikayet dilekçesinde ve soruşturma aşamasında 01.08.2013 tarihli beyanında, olay günü... marka telefonunu aracın içerisine bıraktığını aracına tekrar döndüğünde aracında telefonunun olmadığını beyan ettiği lakin aracın kilitli olup olmadığı hususunda beyanlarında bir bilgiye rastlanmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle mağdurdan otomobilin kapılarının kilitli olup olmadığı hususunun sorularak açıklığa kavuşturulduktan sonra, aracın kapıları kilitli olmadığının tespiti halinde eyleminin TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 19.02.2014 tarihli oturuma ilişkin duruşmanın kapalı yapıldığının ve duruşmanın sonunda “kapalı” yargılamaya son verildiği belirtilmesine karşın, “açık ” oturumda tefhim edildiği belirtilmek suretiyle çelişki yaratılması, 3-Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporunun aldırılmama nedeni kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak olarak BOZULMASINA, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.