MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- CMK’nın 225/1. maddesine göre hükmün konusunun iddianamede anlatılan eylemlerle sınırlı bulunması ve davaya konu iddianamede sanığın katılana “seni, ananı, dinini sinkaf ettiğim” şeklindeki sözlerle hakaret ettiğinden bahisle kamu davası açılması, katılanın şikayet dilekçesinde, sanığın kendisine sinkaflı sözlerle hakaret ettiğini belirtmesi ve bu anlatımının tanık ...’in ifadesiyle desteklenmesi karşısında, tanık ...’nın sanığın sinkaflı sözler söylemediğini, şerefsiz dediğini ifade etmesi dikkate alındığında, beyanlar arasında oluşan çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığının açıklanıp tartışılması gerektiği gözetilmeden, sanığın katılana iddianamede anlatılmayan “şerefsiz” ifadesini söyleyerek hakaret ettiğinin kabul edilmesi suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanığın, katılandan alacağı olduğunu ifade etmesi, sanık müdafiinin duruşmada, sanığın daha önce satışı yapılan gayrimenkulüne ilişkin alacağını tahsil amacıyla katılanın bürosuna gittiğini söylemesi ve katılanın da şikayet dilekçesinde, Bayındır İcra Müdürlüğü’nün 1992/600 sayılı takip dosyasında, sanığın taşınmazının satılmasına sebep olduğunu düşünerek kendisine hakaret ettiğini belirtmesi karşısında, ilgili takip dosyasının onaylı bir suretinin dosya arasına kazandırılıp incelenmesi, bu dosya kapsamında katılanın vekil görevi bulunup bulunmadığının, sanığın katılandan şahsi bir alacağı olup olmadığının ve büroya geliş sebebinin tespit edilmesi sonucunda katılana görevi nedeniyle hakaret edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle TCK’nın 125/3-a. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede talep olunmayan TCK"nın 125/3-a. maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
b- TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince gün adli para cezasının alt sınırının 365 gün olduğu gözetilmeden, 360 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.