Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12940
Karar No: 2018/11726
Karar Tarihi: 03.07.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/12940 Esas 2018/11726 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/12940 E.  ,  2018/11726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, davalı ile kayden paydaşı oldukları 55 ada 81 parsel sayılı taşınmaza bina yapımı konusunda anlaştıklarını, bunun için gerekli işlemleri yapmak üzere davalıyı vekil kıldıklarını, inşaata başlandıktan sonra arka tarafta komşu 67 parsel sayılı taşınmazla birleştirme zorunluluğu ortaya çıkınca anılan parselin bedeli birlikte karşılanarak edinildiğini, davalının vekalet görevini kötüye kullanarak 67 parseli adına tescil ettirdikten sonra 81 parselle tevhit ve ondan sonra yola terk işlemi yaparak taşınmazdaki paylarının azalmasına yol açtığını ileri sürerek, tevhit ile oluşan 55 ada 82 parselin tapu kaydının iptali ile ¼’er paylı olarak adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazda tevhit ve yola terk işlemlerinin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, davacıların 67 parselin alımına ve taşınmazdaki binanın yapımına maddi katkılarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davacıların iddiasının sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’ Somut olayda, davacılar 67 parsel sayılı taşınmazı davalı ile birlikte satın aldıklarını bildirmişler ve dosyaya o tarihlere ve müteakip tarihlere rastlayan ve davalıya para gönderildiğine dair banka dekontları ibraz etmişlerdir. Bunun dışında davacı tarafça 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca bu tür bir iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekeceği ve davacıların bu nitelikte bir yazılı delil sunamadıkları sabittir. Ancak, banka aracılığıyla davalının hesabına çeşitli tarihlerde ödemelerde bulunulduğu açık olup, taraflar arasındaki ilişki ve çekişmenin çözüme kavuşturulması bakımından iddianın yazılı belge ile ispatı gerekmekte ve fakat böylesine bir belgenin bulunmadığı anlaşılmakta ise de; davalının bankadaki hesabına yatırılan paralara ilişkin dekontların bu ilişki ile bağlantılı olduğunun saptanması halinde güçlü delil teşkil edeceği ve
    çekişmenin giderilmesinde göz ardı edilemeyeceği de tartışmasızdır. Ne var ki, mahkemece yukarıda sözü edilen banka dekontları bakımından bir değerlendirme yapılmadığı, yazılı delil başlangıcı veya güçlü delil teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmeden, eksik tahkikatla yetinilmek suretiyle neticeye gidilmiştir. Bu nedenle banka dekontlarının yazılı delil başlangıcı veya güçlü delil teşkil edip etmeyeceği yönünde gerekli araştırmanın yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, anılan belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak nitelendirilmemesi durumunda davacının dilekçesinde vs. deliller demek suretiyle HUMK."nun 337 vd. maddelerinde düzenlenen yasal yemin deliline dayandığı gözetilerek bu delilin hatırlatılması zorunludur. Davacıların bu husustaki iddialarının kanıtlanması durumunda, 67 ve 81 parsel sayılı taşınmazların tevhidinden oluşan 82 parselde davacıların payı artacağından anılan husus açıklığa kavuşturulduktan sonra davalının vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı üzerinde durulup, tüm deliller birlikte değerlendirilip, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. " gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin karar, Dairece bu kez; ‘’ Hükmüne uyulan bozma ilamında taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yolun açıkça belli edildiği, mahkemece, anılan bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Bilindiği gibi, bozma ilamına uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar, mahkemece, bozmaya uygun işlem yapılması zorunlu hale gelir. … Bozma ilamında banka dekontlarının delil başlangıcı olacağı vurgulandığına göre, mahkemece, yapılması gereken iş, daha önce isimleri bildirilen tanıkların yeniden çağrılarak bu konudaki bilgilerine başvurmaktan ibarettir. Hâl böyle olunca; daha önce dinlenen tanıkların yeniden çağrılarak ödemelere ilişkin ibraz edilen banka dekontları hakkında bilgilerine başvurularak, paraların neden davalıya gönderildiğinin (67 parsel sayılı taşınmazın alımı için mi, ya da inşaat yapımı için mi?) açıklığa kavuşturulması, bu saptamaya göre, 67 ve 81 parsel sayılı taşınmazların tevhidinden oluşan 82 parselde davacıların payı artacağından davalının vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı üzerinde durulup, tüm deliller değerlendirilip, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken bozma ilamına yanlış anlam verilerek ve son çare olan yemin delili kullandırılarak yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. "gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde dinlenen tanık beyanlarından ve yapılan yemin uyarınca iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.07.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 8.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi