Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2333
Karar No: 2020/533
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2333 Esas 2020/533 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2333 E.  ,  2020/533 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/04/2018 tarih ve 2016/860 E- 2018/221 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 20/03/2019 tarih ve 2018/1444 E- 2019/575 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davacılar ile davalı taraf arasında TEO-4 adlı Man Volvo Penta ... seri nolu gezinti gemisinin 01.05.2016 tarihinde 190.000,00 USD bedelle satışı konusunda taraflar arasında sözleşme yapıldığını, davacıların gezinti gemisinin satışına ilişkin olarak davalı şirkete toplamda 190.000,00 USD bedelli 16 adet senet verildiğini, geminin devri için Antalya Liman Başkanlığı Gemi Sicil Müdürlüğüne başvuru yapıldığını, satışa konu gemi üzerinde birden fazla haciz bulunduğunun anlaşıldığını, işbu hacizler müvekkillerine bildirilmediğinden devrin gerçekleşmediğini, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ve vermiş oldukları senetlerin iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça 30.06.2016 vade tarihli 13.000,00 USD bedelli senedin haksız ve kötü niyetli olarak Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2016/11848 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konulduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sözlü satış sözleşmesi uyarınca senetlerin tanzim edilerek müvekkiline verildiğini, davacı tarafın sözleşmeye konu gemiyi yedlerinde bulundurarak işlettiklerini, davacıların gemi sicilinden anılan durumun kontrolünü yapması gerektiğini, müvekkili tarafından davacılara satış vekaletnamesi verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; satış sözleşmesi, bedel ve senetlerin satış karşılığının davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, teknenin üzerinde birçok haciz bulunduğu ve ayıplı mal niteliğinde olduğu, başlangıçta buna ilişkin bir bilgi verilmediği ve yazılı bir anlaşmanın da bulunmadığı, teknenin sonrasında davacı tarafça davalıya götürülerek iade edildiği, halen davalı adına sicilde kayıtlı olduğu, barınaklarda davalı adına bulundurulduğu, barınma hizmetine ilişkin faturaların davalı adına keşide edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki ayıp nedeniyle davacı tarafça haklı nedenle feshedilerek teknenin iade edildiği, bu nedenle dava konusu senetlerin de bedelsiz kaldığı gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; 6102 sayılı TTK"nın 1001. maddesine göre, noterde veya gemi sicilinde yapılmayan ve gemi sicilinde kayıtlı bulunan teknelerin satışı geçersiz olduğu, geçersiz bir sözleşme uyarınca herkesin aldığını geri iade etmesi gerektiği, bonolar her zaman tedavüle ve takibe konulabileceğinden dava açılmasında davacıların hukuki yararı bulunduğu, taraflar arasındaki gemi siciline kayıtlı olan teknenin satışına ilişkin sözlü anlaşmanın TTK"nın 1001. maddesi uyarınca geçersiz olduğu, geçersiz bir sözleşme uyarınca verilen şeylerin sebepsiz iktisap kuralları uyarınca iadesinin istenebileceği, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olması nedeniyle hile iddiasının olay açısından sonuca etkisinin bulunmadığı, satışa konu teknenin barınakta davalı adına bulundurulduğu, faturaların davalı adına düzenlendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, gemi satış sözleşmesi nedeniyle verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece, satış sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince, sicile kayıtlı geminin satış işleminin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle kesin hükümsüz olduğundan haklı sebeple sözleşmeden dönmenin sonuca etkili olmadığı nedeniyle gerekçe değiştirilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi