21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8395 Karar No: 2016/4366 Karar Tarihi: 12.05.2016
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8395 Esas 2016/4366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde gerçek dışı beyanda bulunarak, çocuğun soybağını değiştirme suçundan sanık hüküm giymiştir. Ancak, resmi belgede sahtecilik suçu açısından içtima sorunu bulunup bulunmadığı tartışmaya açılmıştır. İşlenen fiil birden fazla suçu tetiklemesi durumunda en ağır suçun cezalandırılması gerektiğini belirten kanun maddesi uyarınca, sanığın sadece çocuğun soybağını değiştirme suçunu işlediği kabul edilmiştir. Bu nedenle, resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması yasa dışı kabul edilmiştir. Kanunlar ise TCK'nın 231/1, 206 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 67/1. maddeleridir.
21. Ceza Dairesi 2015/8395 E. , 2016/4366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Çocuğun soybağını değiştirmek için nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması durumunda resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, çocuğun soybağının değiştirilmesi ve nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunma suçları arasında içtima sorunu ortaya çıkmaktadır. Fikri içtima 5237 sayılı kanunun 44. maddesinde "işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiş olup, kanun koyucu işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçu işleyen failin, fiilin tek olması nedeni ile en ağır ceza ile cezalandırılmasını yeterli görmüş, bu şekilde "non bis in idem" kuralı gereğince bir fiilden dolayı kişinin birden fazla cezalandırılmasının da önüne geçilmesini amaçlamıştır. Özel norm, genel normun tüm unsurlarını taşımakla birlikte genel norm da yer almayan özel bazı unsurlarıda ihtiva etmektedir. Böyle bir durumda "özel normun önceliği" ikesi uyarınca olaya genel norm değil özel norm uygulanacaktır. Özel-genel norm ilişkisi aynı kanunun normları arasında olabileceği gibi genel ceza kanunu normları ile yan ceza kanunlarının normları arasında olabilir. (Kayıhan İçel, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Beta Basın Yayın Dağıtım, 6. Bası, İstanbul, Nisan 2014, s.550- 551) Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirilindiğinde; Sanık ..."un evlilik dışı birlikteliği olan..."den olma... adını verdikleri çocuğu, sanki evlilik birliği içinde resmi nikahlı eşi ..."dan doğmuş gibi, .... Nüfus Müdürlüğü"ne doğumu gösterir sahte bir resmi belge olmaksızın sözlü bildirimde bulunarak nüfus kütüğüne kayıt ettirdiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar Nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soy bağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sanığın sahte bir resmi belge düzenlemesi gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK"nın 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirlmesi, hemde 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de, TCK"nın 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetlerinin Kanunun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın TCK"nın 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soybağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK"nın 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde olup "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca sanığın sadece TCK nın 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi suçunu işlediği sabit iken, yerel mahkemece TCK"nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.