Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/31646
Karar No: 2016/3953
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yağma - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/31646 Esas 2016/3953 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları nedeniyle verilen hükümlerin temyiz incelemesinde, sanık ...'in haklarının yasal olarak geri bırakılması kararının bildirimi yapılması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanıkların hapis cezası aldıkları için kendi soy dışındaki kişiler yönünden cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar haklarından vazgeçmeleri gerektiği de belirtilmiştir.
Öte yandan, zorunlu savunma ücretinin sanıktan alınamayacağı ve bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı vurgulanmıştır.
Kararda, yağma olaylarında tanık bulunmaması nedeniyle mağdurun beyanlarının önemli olduğu ve delillerin tam olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, eksik inceleme yapılarak hüküm kurulduğu için hüküm bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri açıklamalarıyla birlikte şu şekildedir:
- CMK'nın 231/11. maddesi
- TCK'nın 53/1.c bendi
- Anayasa Mahkemesi 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı
- T.C. Anayasası'nın 90. maddesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin c maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri
-
6. Ceza Dairesi         2013/31646 E.  ,  2016/3953 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

1) Sanıklar ..., ... ve ..."ın, 23/09/2010 tarihinde işledikleri yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde,

Sanık ..."nin adli sicil kaydında görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hüküm tarihinden sonra mahkemesine bildirimde bulunulması olanaklı görülmüştür.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu"nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

a) Sanıkların kasten işlemiş oldukları suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK"nın 53/1.maddesinin “c” bendinde yazılı haklarından kendi alt soyu dışındaki kişiler yönünden cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,

b) T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" cümlesi yazılarak ve hükmün yargılama giderleri ile ilgili bölümündeki sanıklara yükletilen zorunlu savunman ücretlerinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2) Sanıklar ... ve ..."in, 2010 yılı ramazan bayramı öncesindeki yağma suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde,

Yağma olaylarında genellikle tanık yoktur. Bu nedenle mağdurun beyanı önemlidir. Şayet bu konuda bir duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunun düşünülmesi gerekir. Bütün isnad araçları delildir ve soyut olarak da deliller eş değerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma aşamasında toplanmamış delillerin mahkeme tarafından toplanması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir kısmını ya da bütününü temsil eden kanıtlardan çıkarılması gerekir. Ceza mahkumiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.

Somut olaya gelince;

Mağdur ..."un, 23/09/2010 tarihinde sanıklar tarafından bıçaklanıp yağmalanması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde, 09/09/2010 tarihinde başlayan ramazan bayramından önce sanıklar ..... kendisinden zorla para istediklerini, olumsuz yanıt verince ikisinin birlikte üstünü arayarak ..... cebinde bulduğu ..... numaralı hattı ile kullandığı Nokia 5800 marka cep telefonunu zorla aldığını, bu olay nedeniyle polise müracaatının olmadığını bildirdiği,

24/12/2010 tarihli duruşmadaki beyanında; telefonu rızası ile vermiş gibi beyanda bulunarak bu telefona iki üç hat takıp kullandığını, en son kullandığı hattın Gökmen Demirel adlı arkadaşının adına kayıtlı olan ..... numaralı hat olduğunu söylediği,

07/10/2011 tarihli duruşmadaki beyanında ise; suça konu telefonda kullandığı ..... adlı arkadaşının adına kayıtlı olan telefon numarasının ..... numaralı hat olduğunu söylediği,

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan gönderilen kayıtlar ..... numaralı hatlara ilişkin olup, mağdurun beyanının aksine ilk hat sahibinin ..... ikinci hat sahibinin Hayrullah Yılmaz olduğu, mağdurun ilk ifadesinde kullandığını bildirdiği ..... numaralı hat ile ilgili bir araştırma yapılmadığı,

Mağdurun ağabeyi ve kız kardeşi olan tanıklar ... ve ..... ifadelerinde telefonunun yağmalanması olayından bahsetmedikleri, sanıkların savunmalarında da bu konuda bir anlatımlarının olmadığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca;

Öncelikle mağdurun olayla ilgili olarak verdiği ilk ifadesinde, yağmalandığını iddia ettiği Nokia 5800 marka cep telefonunda kullandığını söylediği ..... numaralı hattın 09/09/2010 tarihinde başlayan ramazan bayramından önce kimin adına kayıtlı olduğunun, bu hattın Nokia 5800 marka bir cep telefonu ile birlikte kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, bayramdan önceki ve sonraki görüşme kayıtları ile telefonun sinyal aldığı baz istasyonlarının dökümlerinin getirtilmesi, ayrıca mağdurdan olayla ilgili ifadelerinde sanıklara isnat edip “zor” diye ifade ettiği eylemlerin neler olduğu ayrıntılı olarak sorulup saptandıktan sonra, mağdurun beyanları arasındaki aykırılıklar giderilip deliller bir bütün halinde değerledirilerek sanıkların suç teşkil eden haksız fiilleri ve buna uygulanacak yasa normunun belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi