Adalet Bakanlığı"nın, 08/08/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının durmasına dair Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarihli ve 2016/584 esas, 2017/171 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/08/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 20/10/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 23/11/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği, bu kararın 11/04/2016 tarihinde şüphelinin bilinen son adresine tebliğ edildiği, şüphelinin bu karara itiraz etmediği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 31/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 02/06/2016 tarihinde müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak daha sonra şüphelinin erteleme süresi zarfında tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarihli ve 2016/584 esas, 2017/171 sayılı kararı ile "...kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olarak sanığa yapılan tebligatların usulsüz olduğu, ihlalin gerçekleştiği belirtilen tarihe kadar sanığın gerek erteleme kararından gerekse denetimin başladığından haberdar olmaması nedeniyle müsnet suçtan sorumlu tutulamayacağı, TCK"nın 191. maddesinde belirtilen kamu davasının açılması şartlarının gerçekleşmediği..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2015 tarihli kararını müteakip Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün denetim planına ilişkin çağrı kağıdının şüpheliye 31/05/2016 tarihinde tebliğini müteakip, şüphelinin erteleme süresi içinde 02/06/2016 tarihli rapora göre uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımına devam ettiğinin anlaşılması karşısında, Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/4-c maddesi gereğince erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan sanık hakkında, mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın durmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarihli ve 2016/584 esas, 2017/171 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 11/04/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin hiç bir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 31/05/2016 tarihinde tebliğ edilmesini müteakip Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 02/06/2016 tarihinde müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı,
Şüphelinin erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığına ilişkin olarak, Çorlu İlçe Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 02/06/2016 tarihli raporda şüpheliden 18/05/2016 ve 01/06/2016 tarihlerinde alınan idrar metobolitinde uyuşturucu madde tespit edildiğinin belirtildiği, her ne kadar bu rapor şüpheli hakkında daha önce uygulanmakta olan başka bir tedavi tedbirine ait ise de, sonuç olarak şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kendisine tebliğ edilip hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığını öğrendikten sonra tekrar uyuşturucu madde kullandığının ortaya çıktığı anlaşılmakla, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğundan, “ihlalin gerçekleştiği belirtilen tarihe kadar sanığın gerek erteleme kararından gerekse denetimin başladığından haberdar olmaması nedeniyle müsnet suçtan sorumlu tutulamayacağı, TCK"nın 191.maddesinde belirtilen kamu davasının açılması şartlarının gerçekleşmediği” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile durma kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Bununla birlikte öncelikle mahkemece verilen durma kararının gerekçesinin incelenmesinde, daha önce sanık hakkında 03/05/2012 tarihinde işlediği iddia edilen başka bir kullanmak için uyuşturucu madde suçuna ilişkin olarak Çorlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/12/2012 tarihli ve 2012/776 esas, 2012/1018 sayılı kararı ile 5560 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen ve askerlik nedeni ile infazı ertelenen önceki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olarak Çorlu Denetim Serbestlik Müdürlüğü’nün 2013/90 sayılı denetim serbestlik dosyası bulunduğunun anlaşıldığı, bu nedenle kanun yararına bozma talebine konu olan yargılama konusu 20/10/2015 tarihli suçun bu önceki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenip işlenmediği tespit edilerek 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/5. maddesinde yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerekip gerekmediği değerlendilerek, koşulları varsa davanın düşmesine karar verilmesi, yoksa davaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçe ile yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarihli ve 2016/584 esas, 2017/171 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.