10. Ceza Dairesi 2017/7632 E. , 2018/1342 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 24/10/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/12/2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/442 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/11/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 02/02/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanığın TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına dair Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2011 tarihli ve 2011/87 esas, 2011/96 sayılı kararının yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
2- Bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/12/2011 tarihli ve 2011/87 esas, 2011/96 sayılı ek kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
3- Sanığın denetim süresi içinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanması için ihbarda bulunulduğu, ancak Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/442 sayılı kararı ile sehven “sanık hakkında verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmadığı” gerekçesi ile “hükmün açıklanması hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içerisinde 13/10/2013 tarihinde Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarihli ve 2014/269 esas, 2014/631 sayılı kararına konu kasıtlı suçu işlemesi nedeniyle hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmediğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/12/2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/442 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkındaki Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2011 tarihli ilk kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ve 191/6. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda karar tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/7. maddesi gereğince 5 ay hapis cezasının derhal infazına karar verilmesi gerekirken yasaya aykırı olarak Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/12/2011 tarihli ve 2011/87 esas, 2011/96 sayılı ek kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, denetim süresi için işlediği iddia edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkûmiyetinin kesinleştiği bildirilen sanık hakkındaki hükmün CMK’nın 231/11. maddesi gereğince açıklanması gerekirken, sehven Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli kararı ile “sanık hakkında verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmadığı” gerekçesi ile “hükmün açıklanması hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi yasaya aykırı ise de,
Öncelikle mahkemece sanık hakkında verilmiş 31/05/2011 ve 07/12/2011 tarihli kararlardan sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası sanık lehine hükümler içermekte olup, mahkemece 17/12/2015 tarihli karar ile yapılan değerlendirme esnasında sanık lehine uyarlama yapılması gerektiğinden, sanığın kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
Karar verilmesi zorunlu olup, kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçe ile yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına yer olmadığına ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/12/2015 tarihli ve 2015/470 esas, 2015/442 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.