Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11073 Esas 2018/4864 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11073
Karar No: 2018/4864
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11073 Esas 2018/4864 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/11073 E.  ,  2018/4864 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının hak ve alacaklarının ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
    Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, davacı işçinin 01.05.2003-07.12.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ücreti davacı tanık beyanlarına itibarla haftalık 12 saat üzerinden hesaplanmıştır. Davacı tanıkları "davacının haftanın 6 günü gece saat 03-18:00,19:00 saatleri arası çalıştığını" davalı tanıkları ise; “davacının 3lü vardiya sistemi ile haftanın 6 günü çalıştığını," beyan etmişlerdir. Davacının fazla mesai ile çalıştığı kabul edilmişse de; davalı tarafça davacı tanıklarından ... hakkında yalan tanıklık iddiası ile suç duyurunda bulunulduğu iddia edilmekte olup bu soruşturma dosyasının akıbeti araştırılmamıştır. Ayrıca davalı tanıkları davacı tanıkları hiç söz etmediği halde işyerinde üçlü vardiya olduğunu beyan etmişlerdir. O halde işyerindeki çalışma düzenine esas alınan tanık beyanlarının çelişkili olduğu anlaşıldığından Mahkemece öncelikle tanıklar yeniden dinlenerek beyanları arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre belirlenecek günlük çalışma saatleri ile ara dinlenme süreleri dikkate alınarak varsa fazla mesai ücreti hesaplanmalıdır. Ayrıca davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine açtıkları davalarda fazla mesai farklı yönde hesaplanmış olup tanıklar yeniden dinlendiklerinde kendi çalışma düzenlerindeki farklılık noktasında da beyanları alınmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
















    H.Y.D.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.