Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9201 Esas 2017/1847 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9201
Karar No: 2017/1847
Karar Tarihi: 09.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9201 Esas 2017/1847 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9201 E.  ,  2017/1847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.03.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal tescil talebine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin hissedarı olduğu 3494 ada 1 parsel sayılı taşınmazda, dava dışı Yalçın Keleş tarafından 40.591 TL bedelle davalıya hisse satıldığını, önalım hakkını kullanmak istediğini, davalıya ait hissenin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
    Somut uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmazın satış bedeli 75.000 TL ve döner sermaye masrafı 162,50 TL, tapu harcı ise 4950 :2 =2.475,00TL tutarındadır. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı kabul edildiği halde, davalının iki ayrı parselde hisse alımı yapmış olduğu toplam 75.000,00 TL. hisse bedeli ödediği bu bedelin ikiye bölünmesi sonucu dava konusu hisse bedelinin 37.500,00TL. olacağı gerekçesi ile alım satım bedeli ve alıcıya düşen harç bedeli olarak toplam 38.331,25 TL depo ettirilmiştir, ancak 10.7.2017 tarihli resmi senet incelendiğinde davalının, dava dışı 3491 ada 3 parselde 100/2400 hisseyi 75.000,00 TL bedelle,eldeki davaya konu 3491 ada 1 parseldeki 100/2400 hisseyi ise 75.000,00 TL bedelle aldığı her iki taşınmaz hisselerine ilişkin bedellerin ayrı ayrı belirlendiği açıktır. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olduğundan önalım bedeli bu kalemlerin toplamı olan 75.000,00+162,50 Tl+2.475 TL =77,637,50 dir. Önalım bedeli, yanılgılı olarak eksik depo ettirildiğinden hüküm usul ve yasaya uygun değildir, kabule göre de davacı muvazaa iddiasında bulunup 40.591,50 TL üzerinden dava açtığına ve mahkemece muvazaa iddiasının ispatlanamadığı kabul edildiğine göre bu bedel ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir,
    Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    09.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.