Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3562
Karar No: 2018/4911

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3562 Esas 2018/4911 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket, bilirkişi heyetinin hesaplamalarının sektör bilirkişi mahiyetinde olduklarını ve sözleşmeye göre üretim yapılması halinde yapılacak giderin uzmanlık alanları dikkate alınarak saptanması gerektiğini belirterek, mahkeme heyetinin bilirkişi heyetinden adeta davacı yerine geçerek hesaplama yapılmasının istenmesini ve dosyada delil yoksa bilirkişilerin nitelikleri dikkate alındığında sektör bilirkişi mahiyetinde bulunduklarından böyle bir işletmeden sözleşmeye göre üretim yapılması halinde yapılacak giderin uzmanlık alanları dikkate alınarak saptanması gerektiğinin bilirkişilere hatırlatılması yönündeki ifadenin de mahkeme heyetinin tarafsızlıklarından şüpheyi gerektirecek bir ifade olduğunu ileri sürerek, 18. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı ve Üye Hakimlerinin reddini talep etti. Ancak, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar, temyiz sebebi olmayıp, HMK’nın 36. maddesi kapsamında değildi. Bu sebeple, davalı şirketin ret talebinin reddine ve davalı aleyhine para cezası takdirine yer olmadığına karar verildi.
HMK'nın 36. maddesi, hakimin reddi ile ilgili hükümleri açıklamaktadır.
20. Hukuk Dairesi         2018/3562 E.  ,  2018/4911 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
    Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı şirket vekili tarafından sunulan 04.01.2018 tarihli dilekçe ile özetle; "... 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/346 E. sayılı dosyasında ....12.2017 tarihli celsede, tarafların beyanları dinlendikten ve duruşma tutanağına yazdırıldıktan sonra ...nolu ara karar ile dosyaya sunulan raporların hükme elverişli olmadığı gerekçesiyle ikinci kez ek rapor alınmasına karar verildiğini, bu ara kararda bilirkişi heyetine, davacı vekili tarafından duruşma sırasında dosyaya sunulacağı beyan edilen ve fakat henüz sunulmamış olan itiraz dilekçesinin tek tek irdelenerek itiraz noktalarının değerlendirilmesi ve sözleşmenin uygulanmadığı döneme ilişkin karın hesaplanması görevinin verildiğini, dosyada hesaplamaya dair delil olmasa dahi uzmanlık alanları dikkate alınarak bilirkişi heyetine delil bulması ve hesaplamayı yapmaları gerektiğinin hatırlatılmasına karar verildiğini, mahkeme heyetince bilirkişiye verilen görevin davacı beyan ve itirazların incelenmesiyle sınırlandırılmaya çalışıldığını ve bilirkişi heyetinin sadece davacı beyanlarını incelemeye zorlandığını, davalı olarak sundukları beyan ve delillerin yok sayıldığını, anılan ara kararda hem niteliği hem de içeriği itibariyle ispatlanamamış bir alacağın varlığının tespiti konusunda bilirkişi heyetinin zorlandığını ve bilirkişi heyetini baskı altına almaya yönelik bir ara karar niteliğinde bulunduğunu, tamamı akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetinin yaptığı inceleme sonucunda, davacının talep ettiği alacağa ilişkin hesaplamaların tamamen öngörüye dayalı olduğu ve sunulan delillerin alacağı ispata yetmediği açık ve net bir şekilde tespit edilmişken bozma kararı doğrultusunda dosyadaki bilgi, belge ve tarafların resmi defter kayıtları incelenerek yapılan tasfiye incelemesi sonucu alınan tasfiye raporu da davacının değil müvekkilinin alacaklı olduğunu tespit etmesine rağmen üstelik bozma kararında da karın hesaplanması gerektiğine ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığı halde bilirkişi heyetinden adeta davacı yerine geçerek hesaplama yapılmasının istenmesinin HMK"nın 36. maddesinde tanımlanan red sebepleri içinde değerlendirilmesi gereken bir durum olduğunu ve ara kararında dosyada delil yoksa bilirkişilerin nitelikleri dikkate alındığında sektör bilirkişi mahiyetinde bulunduklarından böyle bir işletmeden sözleşmeye göre üretim yapılması halinde yapılacak giderin uzmanlık alanları dikkate alınarak saptanması gerektiğinin bilirkişilere hatırlatılması yönündeki ifadenin de mahkeme heyetinin tarafsızlıklarından şüpheyi gerektirecek bir ifade olduğunu, mahkeme heyetinin henüz dosyaya sunulmamış olan davacı vekilinin itiraz dilekçesini görmüş ve biliyormuş gibi bu dilekçenin tek tek irdelenmesi ve ispatlanamamış bir
    alacağın hesaplanması yönünde talimat vermesinin yargılamanın selameti açısından son derece talihsiz bir durum olduğunu belirterek davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı henüz beyan ve itirazlarını sunmadığının anlaşılması üzerine bu beyan ve itirazlarını sunması için süre verilip anılan dilekçenin incelenmesi ve karşı tarafa tebliğinden sonra eğer hala gerekiyorsa yeni bir inceleme yapılması yönünde ara karar verilmesi gerekirken, bilirkişi heyetinden delil yaratmasını isteyen ispatlanamamış bir alacağın varlığını tespite zorlayan bilirkişi heyetini adete baskı altına alıp somut tespitleri yok sayan, davacının çalışılmayan dönem için alacak talebi olamayacağını, sözleşmenin yürütülememesinde davacının kusurlu olduğuna dair kesin hüküm niteliğindeki tespitleri ve müvekkili şirket lehine doğan usuli kazanılmış hakları görmezden gelen, oluşa, yüksek mahkemenin bozma kararına ve dosya kapsamına aykırılı olarak verilen ara karar ile HMK"nın 36. maddesinde red sebeplerinin gerçekleştiğini ileri sürerek ... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı ve Üye Hakimlerinin reddini talep etmiştir.
    Reddi istenilen hakimin ret talebinin reddi gerektiği yönünde görüş belirtmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine, davalı aleyhine para cezası takdirine yer olmadığına ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar, temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına .../06/2018 günü oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi