Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7858
Karar No: 2018/1335
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/7858 Esas 2018/1335 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nde \"kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma\" suçundan açılan kamu davası, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmaması nedeniyle erteleme kararının kaldırılması sonucu devam etmiştir. Ancak, mahkeme tarafından verilen \"kamu davasının durdurulması\" kararı, şüpheliye erteleme kararının tebliğ edilmediği gerekçesiyle kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmuştur. Kanunlar arasında TCK'nın 191/4. maddesi de bulunmaktadır ve şüphelinin yükümlülüklerine uygun davranmadığı için kamu davasının açılma koşullarının oluştuğu belirtilmektedir.
10. Ceza Dairesi         2017/7858 E.  ,  2018/1335 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, 28/11/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli ve 2017/68 esas, 2017/293 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/12/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli hakkında, 08/06/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği, bu kararın 04/12/2014 tarihinde şüphelinin savunmasında bildirdiği adresine tebliğ edildiği, şüphelinin bu karara itiraz etmediği,
    2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce de şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 06/08/2015 tarihinde müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak daha sonra şüphelinin 02/03/2016 tarihli görüşmesine gelmeyerek yükümlülüklerini 1. kez ihlal etmesi üzerine 30/03/2016 tarihinde “yükümlülüklerini 2. kez ihlal etmesi halinde tekrar uyarılmadan denetimli serbestlik uygulamasına son verileceği ve hakkında kamu davası açılacağı” açıklamasını içeren uyarı yazısının şüphelinin bizzat kendisine tebliğ edildiği, ancak şüphelinin daha sonra 08/06/2016 tarihli görüşmesine gelmeyerek yükümlülüklerini 2. kez ihlal etmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
    3- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli ve 2017/68 esas, 2017/293 sayılı kararı ile "... Sanığın hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından hiç bir şekilde haberinin olmadığı, nitekim dosyada erteleme kararının, sanığa tebliğ edilmediği, bu haliyle sanığın TCK"nun 191/2. maddesi gereğince ortaya çıkabilecek sonuçlar bakımından uyarılmadığı, bu itibarla kovuşturma şartının gerçekleşmediği,..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kapsamında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine devam edilmesi hususunda gereğinin ifası için dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2017 tarihli ve 2017/68 esas, 2017/293 kararıyla, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/11/2014 tarihli ve 2014/99060 soruşturma, 2014/1323 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye tebliğ edilmeksizin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, bu haliyle şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmaması veya yasakları ihlal etmesi halinde ortaya çıkabilecek sonuçlar bakımından uyarılmadığından bahisle yükümlülüğe uymamakta ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın durmasına dair karar verilmiş ise de, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/11/2014 tarihli ve 2014/99060 soruşturma, 2014/1323 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 04/12/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan uyarılı davetnamenin ise 06/08/2015 tarihinde yükümlüye elden tebliğ edildiği, uyarıya rağmen hükümlünün 02/03/2016 tarihindeki grup çalışmasına katılmaması üzerine, anılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/03/2016 tarihli ve 2015/14262 DS sayılı yazısı ile uyarıldığı, buna rağmen hükümlünün 08/06/2016 tarihindeki grup çalışmasına da katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymama konusunda ısrar gösterdiği anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli ve 2017/68 esas, 2017/293 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 04/12/2014 tarihinde şüphelinin savunmasında bildirdiği adresine tebliğ edildiği ve şüphelinin hiç bir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği,
    Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce de şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 06/08/2015 tarihinde müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak daha sonra şüphelinin 02/03/2016 tarihli görüşmesine gelmeyerek yükümlülüklerini 1. kez ihlal etmesi üzerine 30/03/2016 tarihinde “yükümlülüklerini 2. kez ihlal etmesi halinde tekrar uyarılmadan denetimli serbestlik uygulamasına son verileceği ve hakkında kamu davası açılacağı” ihtaratını içeren uyarı yazısının şüphelinin bizzat kendisine tebliğ edildiği, ancak şüphelinin daha sonra 08/06/2016 tarihli görüşmesine gelmeyerek yükümlülüklerini 2. kez ihlal etmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı anlaşılmakla, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğundan, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, “ısrar unsurunun oluşmadığı ve dosyada kovuşturma şartının gerçekleşmediği” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile durma kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli ve 2017/68 esas, 2017/293 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi