Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9110 Esas 2017/1846 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9110
Karar No: 2017/1846
Karar Tarihi: 09.03.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9110 Esas 2017/1846 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/9110 E.  ,  2017/1846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; taraflarca ileri sürülen muhtesat iddiası tarafların kabulündedir. 11.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporundaki tevzi tablosunda muhtesat oranlaması yapılsa da muhtesat oranlaması yanılgıyla paylar üzerinden hesaplanmış, arz ve muhtesatların toplam bedelinin ne kadarının arza ne kadarının muhtesata isabet ettiği yüzdelik (%..) oran kurulmak suretiyle hesaplanmamıştır; hükümde bilirkişi tevzi tablosundan farklı bir oran kurulmuş bilirkişi raporu kararın eki sayılmamıştır. Mahkemece yüzdelik olarak kurulan oran, tavzihle bindelik olarak yanılgılı hale getirilmiştir. Bilirkişiler marifetiyle yukarıda açıklandığı şekilde oran kurulmak suretiyle taşınmazın satış bedelinin dağıtımına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile; yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.