Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, borçlular D.... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile D..... İnş A.Ş.- Ö.... İnş. A.Ş. iş ortaklığı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçmiştir.
Borçlu konsorsiyum (D.... İnş. A.Ş.- Ö..... İnş. A.Ş.) adına gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği görülmektedir.
Ö....... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili 29.03.2007 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda D..... İnş.A.Ş. ile Ö.... İnş. A.Ş. iş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından borçlu olarak gösterilmelerinin mümkün olmadığı için takibin iptaline karar verilmesini ayrıca takip konusu çeki imzalayan A. U.’nın ortak girişim adına kambiyo senedi düzenleme ve ciro yetkisinin bulunmadığını bu yetkinin müvekkili şirketin yetkilisi Ö..... Y....  K,,,,’ya ait olduğunu öne sürmüştür.
Takibe dayanak yapılan çekin keşidecisinin D...İnş. San. ve Tic. A.Ş. lehtarının ise D..... İnş. A.Ş.- Ö..... İnş. A.Ş. iş ortaklığıdır.
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortakların ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK.nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E 2003/564 K. Sayılı içtihatı) Yukarıda açıklanan durum karşısında Delta İnş. A.Ş. – Ö....... İnş. A.Ş. ortak girişiminin tüzel kişiliği yoktur.
Dairemizin süreklik arz eden  yerleşik içtihatlarında açıklandığı üzere takipte borçlu olarak yer alan (gösterilen) kuruluşun gerçek yada tüzel kişiliğinin bulunmamasının takibin “pasif husumet ehliyetinin yokluğu” nedeniyle süresiz şikayet yolu ile iptali gerekir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 01.04.1999 tarih 3562 E.- 4017 K. 14.03.2003 tarih 2342 E. 5292 K. Sayılı kararları)
O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ortak girişim yönünden takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile başvurunun sadece itiraz olarak değerlendirilip yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.