9. Hukuk Dairesi 2014/30035 E. , 2016/1669 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; 01/08/1997-11/12/2012 tarihleri arasında davalı işverenlikte yatırım uzmanı olarak çalıştığını, 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinin 1 fıkrasına eklenen 5. bent ve 506 sayılı yasanın 60. maddesi 1. fıkrasınında belirtilen yaş dışında kalan diğer şartları ve aynı kanunun 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısının tamamlanması nedenine dayanarak emekli olmak için işten ayrılmıştır. Davacı bu talebini Sgk dan aldığı sigortalılık süresinin 18 yıl, prim ödeme gün sayısının ise 6151 gün olduğunu ve kıdem tazminatı almaya hak kazandığını belirten yazıyı 11/12/2012 tarihinde davalı tarafa bildirmiş, işten çıkışının yapılmasını ve tazminatının hesap edilerek kendisine ödenmesini talep etmiştir. Kendisine olumlu bir cevap verilmemesi nedeniyle davalı tarafa Beyoğlu 35. Noterliğinin 26/12/2012 tarih ve 56618 yevmiye nolu ihbarnamesini keşide etmiştir. Sgk dan aldığı yazıyla birlikte işten ayrılış yazısını davalıya ibraz ederek tüm yasal haklarının ödenmesi için (şartıyla) iş akdini feshettiğini, kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek 1.000,00 TL kıdem tazminatının fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere davalıdan tahsilini talep etmiş, 18/06/2014 tarihinde vermiş olduğu ıslah dilekçesiyle de talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 46.258,67-TL ye çıkarmıştır.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı; davacı yaş koşulunu gerçekleştirmemiş olması nedeniyle emeklilik hakkını kazanmamıştır. Davacı 11/12/2012 tarihinde bir başka işyeri ile sözlü olarak anlaştığını belirtmek suretiyle iş sözleşmesini İş Kanunu 14/5 maddesine göre , fessettiğini bildiren dilekçesini sunmuş ise de, bir başka işyerinde çalışmak amacıyla işten ayrıldığını açıkça belirtmiç olduğundan, bu konuda ki Yargıtay uygulanması nazara alınarak başka bir işyerinde çalışmak amacı ile işten ayrılan ve dürüstlük kuralına aykırı davranan davacının kıdem tazminatına hak kazanması söz konusu olamayacağından, tek taraflı beyanıyla iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın sona erdiren davacıya kıdem tazminatı ödenmemiş olmasıında hukuka aykırılık olmadiğını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalının iş akdini feshetmeden önce davacının ...Yatırım A.Ş ile görüştüğü, iyi niyetli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin öz varlığı olan emeğin sözleşmeye konu olması sebebi ile iş sözleşmesini düzenleyen kural ve kurumların ifadesi olan iş hukuku alanında, temel hak ve özgürlüklerin en geniş anlamı ile korunması ve işçi lehine yorumlanması esastır.
1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, "506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. İşçi ayrıldığı tarihte sigortalılık süresini ve pirim gün sayısını tamamlamış ise kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Hakkın kötüye kullanılmadığı sürece işçinin herhangi bir neden belirterek veya neden belirtmeden ayrılması, kıdem tazminatını hak kazanmasını etkilememelidir. Zira yasadan doğan bir hakkı bulunmaktadır. İşçinin daha sonra bunu belgelendirmesi ve işverene sunması, kıdem tazminatına hak kazanılmasını ortadan kaldırmaz. Ayrıca çalışma hakkı anayasal bir haktır. Davacının ayrıldıktan sonra yeni iş bulması, bu hak kapsamında değerlendirilmelidir. Yasal hakkını kullanan işçinin, ayrılmadan önce ve çalışırken iş bulduğu savunulmadığı sürece bu hakkını kullanması, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemez.
Kural olarak iş akdini bu şekilde fesheden işçinin fesihten önce iş görüşmesi yapması ya da fesihten sonra tekrar çalışmaya başlaması kötü niyetli davranış olarak görülemez. Ancak işçinin fesihten önce başka bir işveren ile iş sözleşmesi imzalaması sadakat borcuna aykırılık olup, sadakat borcuna aykırı davranan işçinin yaş hariç emeklilik hakkına dayanması hukuk tarafından korunmaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacının yasanın kendisine verdiği hakkı kullandığı, fesihten önce başka bir işverenle iş görüşmesinin iş sözleşmesi imzalamadığı sürece sonuca etkili olmayacağı, yasal hakkını ortadan kaldırmadığı, yasal hakkın kullanılmasının kötüniyetli davranış sayılamayacağı gözetilmeden davanın hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.