11. Hukuk Dairesi 2016/11632 E. , 2018/3839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/12/2015 tarih ve 2012/138-2015/928 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının çıkış merkezi Türkiye olan ve ... aktarmalı varış yeri de.... olan toplam 24 adet araçtan oluşan taşıma konusunda anlaşmaya vardıklarını, müvekkiline 15 araçla gerçekleştiği taşıma için 32.000 EURO ödeme yapıldığını, ancak gönderilen araç başına yapılan hesaplamalarda ödenmesi gereken 5.500 EURO daha varken davalı bu ödemeyi yapmadığını, kalan 9 adet araç yüklemeleri de yapıldıktan sonra müvekkilinin ödeme talep ettiğini ancak davalının ödeme yapmaktan kaçındığını, bunun üzerine taşıma konusu mallar ile araçların aktarma yeri olan ..."daki ardiyede kaldığını, davalının başka bir firma aracılığıyla malları....’ya taşıttığını, ancak müvekkilinin ..."a kadar yapılan taşıma bedellerini ve masraflarını kendi cebinden karşıladığını ve hazırladığı ...bedellerini de alamadığını, müvekkili şirketin araç başına 652 EURO taşıma bedeli ödediğini, bunun da 9 adet araçta toplam 5.625 EURO yaptığını, ayrıca her araç başına 50 EURO giriş-çıkış gümrük bedeli ödediğini, toplamda müvekkili şirketin 11.575 EURO zararının söz konusu olduğunu, davalının aleyhine başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına davalının % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili icra daireleri ve mahkemenin.... olduğunu, 24 araçlık taşıma işini üstlenen davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği, max 8 gün olan taşıma süresini aştığını, yapılan ödemelere rağmen teslimleri gerçekleştiremediğini, 15 araç için bakiye 5.500 EURO"nun davacı hesabına ödenmiş olduğunu, 9 aracın ise ... deposunda bekletildiğinin öğrenildiğini, davacı firmanın teslimi gerçekleştirmemesi nedeniyle sözleşme tek taraflı olarak feshedildiğini, ...’daki malı başka firmalar aracılığıyla taşıtmak zorunda kaldığını ve gümrükleme yükleme elleçleme bedeli olarak 5.870 EURO, taşıtma bedeli olarak 7.650 EURO ödediğini, Almayadaki alıcı firma tarafından da kendisine 22.865,85 EURO reklamasyon faturası kesildiğini, zararının 36.385 EURO olduğunu, davacının alacağı bulunduğuna kanaat getirilirse müvekkilinin alacağından takas-mahsup yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ...’a kadar gerçekleştirdiği uluslararası taşıma nedeniyle navlun ve konişmento bedeli olarak 13.425,75 TL alacaklı olduğu, davalının icra takibi öncesi temerrüde düşmediği temerrüt tarihinin icra takip tarihinde oluştuğu, alacak miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 13.425,75 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, ...Konvansiyonuna tabi taşıma kapsamında navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davacının 9 araç ile....-... arası taşımayı gerçekleştirdiği ve 13.425,75 TL navluna hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların kabulünde olan ve uyuşmazlık konusu olmayan dosyada mevcut tek bir taşıma sözleşmesi vardır. Buna göre; sözleşme üzerinde tarih bulunmadığı, boşaltma yeri.... yükleme yeri ...- ... olmak üzere 10 araçla taşıma işinin kararlaştırıldığı, navlun faturasının döviz olarak kesileceği ve yüklemeyi müteakip Euro olarak tahsil edileceği anlaşılmaktadır. Ancak taraflar e-mail yoluyla anlaşarak toplam 24 araç ile taşımayı gerçekleştirmişlerdir. Uyuşmazlık ise, 9 araç ile gerçekleştirdiği taşıma bedelini tahsil edemeyen davacının taşımayı tamamlamayıp malları ..."da bırakması ve davalının başka bir firma ile taşımayı tamamlatmasından kaynaklanmaktadır. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarında, davacının....-... arası taşımayı gerçekleştirdiği ve bu güzergah için navlun bedeline hak kazandığı yönünde kanaat bildirilmiş ve mahkemece de işbu rapor hükme esas alınmış ise de; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, taşıma güzergahı ve bu doğrultuda navlun ödeme koşulları tartışılmamış, davacının esasen....-.... arası taşımayı üstlendiği ancak taşımayı ..."da sonlandırdırdığı, taşımanın başlaması ile navlunu talep hakkının doğup doğmadığı ve taşımayı yarıda kesmekte haklı olup olmadığı inceleme konusu yapılmamıştır. Mahkemece, davacının taşıma sözleşmesi kapsamında üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediğinin ve taşımanın hangi aşamasında navlun bedeline hak kazanacağının sözleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi, bununla birlikte davalının taşımayı başka bir firmaya tamamlatmak zorunda kalması nedeniyle zarara uğradığı iddiaları ile davacıya karşı yönelttiği takas def"inin de değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme hükmünün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.